Allah, insanlar içerisinden seçerek risalet görevi verdiği peygamberleri diğer insanlardan daha fazla ve ağır imtihanlara tabi tutmuştur. Ben bunlara şerefli bir görev veriyorum, ağır bir sorumlulukları var. Bu yüzden bunları daha hafifiyle imtihan edeyim dememiş. Yani torpil geçmemiştir. İlk önce peygamberlerini deneyerek hayatın içinde iyice pişirmiştir. Şayet Allah peygamberleri ağır yüklerle imtihan etmeyip kolayca geçiştirseydi biz insanlar "Bizim çektiğimizin yanında peygamberlerin derdi dert mi" derdik.
Her bir peygamber farklı farklı imtihanlara tabi tutulmuşlardır. Bu imtihanlardan biri de evladıyla imtihan olan peygamberlerdir. Sayısı da az değildir. Örnek verecek olursak; Hz Adem, Habil gibi iyilik timsali evladının yanında yeryüzünde ilk kanı akıtan ve kardeş katili olan Kabil'in de babasıdır. Ayrıntısını bilmiyoruz ama kim bilir, Hz Adem kardeş katili olmaması için az dil dökmemiştir evladına. Ama peygamber olmasına rağmen oğluna söz geçirememiştir.
Yakup peygamber de çocuklarıyla imtihana tabi olan peygamberlerdendir. Kıskançlıktan dolayı küçük kardeşleri Yusuf'u öldürmeyi dahi göze almışlar, sonunda kuyuya atıp ardından değersiz bir paraya satmışlardır. Baba Yakup, oğullarının "Kurt yedi" yalanlarını bilmesine rağmen evlatlarıyla irtibatını kesmemiş, onların vicdana gelmesini beklemiştir. Evlat hasretiyle yanıp tutuşurken sabrın en güzel örneğini göstermiştir.
Nuh peygamber herkes gibi oğlunu da imana çağırmış ama hidayetine sebep olamamış ve gözlerinin önünde inkârcı oğlunun boğulmasını görerek evlat acısı çekmiştir. Halbuki oğlunun hidayete ermesi için az çaba sarf etmemiştir. Hz Nuh, oğlunun inanmadığına mı yansın yoksa boğulduğuna mı?
Hz İbrahim, oğlu İsmail'i kurban etmekle imtihan olmuştur.
Hz Muhammed, yedi çocuğundan altısını kendi elleriyle toprağa gömerek evlat acısı çekmiştir. Özellikle erkek çocukları daha küçükken vefat ettiğinden dolayı soyu kesik anlamında kendisine ebter denmiştir.
Günümüzde de imtihanlar farklı farklı. Allah her bir kulunu gücüne göre imtihan etmektedir. Bazı peygamberlerde olduğu gibi Allah, sair kullarını da evladıyla imtihan etmektedir. Ailesinden uzaklaşan, çıktığı yeri beğenmeyen, başına buyruk hareket eden, suça karışan, bir iş yaparken ailesiyle istişare etmeyen, Allah'ın sıkça vurguladığı sılayı rahmi göz ardı eden, ailesiyle kavgalı çocukların sayısı az değildir. Babalar ne kadar çırpınsa da evlatlar bildiğini okuyor. Belki de kuşak çatışması dedikleri böyle bir şey olsa gerek.
Adı ne olursa olsun baba ve evlatlar arasında meydana gelen bu çatışma, günümüzün yaralarından biridir. Taraflar çırpınsa da iş varacağına varıyor. Durulduğu zaman iş işten geçmiş oluyor. Sonunda az veya çok bir bedel ödenmiş oluyor. Allah altından kalkamayacağımız yük vermesin!