Mekanın Cennet Olsun “Enayi” Adam!

Ramazan Yüce

Türk devlet ve siyaset tarihinde çalışkanlığı, dobralığı, dürüstlüğü, sevecenliği, bilgi ve birikimi, kişilik ve duruşuyla farklı bir yeri olduğuna inandığım, kendisini dinlemekten hep zevk aldığım nevi şahsına münhasır bir değeri Türkiye,  üç ayların ilk gününde kaybetti. Hem devlet adamı, hem bilim adamı, hem siyasetçi, hem de köşe yazarlığı yaparak bilgi, birikim ve tecrübesini halkla bütünleşerek paylaşan bu şahsiyetin darı bekaya göçmesi,  ülke adına bir kayıp gerçekten. Hasan Celal Güzel’den bahsediyorum. Namı diğer, Tank Hasan’dan.

Adıyla, soyadıyla güzel bir insan olan Hasan Celal GÜZEL'i, Özal döneminde Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı iken Tv’lerde gördüm. Her konuşmasında bir samimiyet, bir içtenlik gördüm, hoşsohbet birisiydi. Vekillik ve Bakanlığı fazla uzun ömürlü olmasa da siyasi hayatımızda hep var oldu; her duruşu, her konuşması dopdolu idi ve hep ses getirdi. Kimseden çekinmedi, gözünü budaktan esirgemedi. Bürokrasinin zirvesinde yer aldı. Türkiye'nin en genç müsteşarı olma ilkini yaşadı. Geleceği parlak olan vizyon ve misyon sahibi bu güzel insan, eline geçen fırsatları elinin tersiyle itti.

Halkımız, siyasetin bu renkli simasını askeri darbelere karşı dik duruşuyla ona “Tank -savar- Hasan” dedi. Siyasete atıldığında herkesle sarılarak ün yaptı. Sarıldığı sayısız insanların sakalları yüzünü yara yapınca iyileşsin diye yüzüne pudra sürmesiyle tarihe geçti. Haksızlık karşısında hep mağdurun yanında saf tuttu. Mücadele ederken beyefendi kişiliğini hiç bozmadı. Hapis yattı, siyasi yasaklı oldu. Tırnaklarıyla kazıyarak kurduğu partisinde pek varlık gösteremese de halkın gözünde ve gönlünde ayrı bir yeri vardı onun. Halktan biriydi çünkü. Kibir ve enaniyet yoktu hiç kendisinde.

Halkın gözünde hep ayrı bir yeri olan GÜZEL’in unutulmayacak en önemli yeri belki de dürüstlüğüdür. Çünkü o, Türk siyasetinde siyasete girerek temiz kalan ender kişi olarak tanınacak. 13/05/2013 günü Sabah gazetesindeki köşesinde milletvekillerine ithaf ettiği “Meğer ben ne enayiymişim!..” yazısıyla hatırda kalacak hep. Bugünlerde sosyal medyada paylaşım rekorları kıran bu yazısını okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim. Yazısında kendisinin; “Su katılmamış bir avanak, bir budala, düzeltilmesi mümkün olmayan bir enayi olduğunu” belirtiyordu. Çünkü o, devletin malını deniz görüp yiyenlere inat, devlet malına el uzatmayarak domuz olmayı seçmişti. Yine yazısının devamında “Hayatının her bir safhasında eşek gibi çalıştığını, doğru-dürüst uyku uyumadığını, hayatında tek gün dahi izin kullanmadığını, devlete ait kurşun kalem, silgi ve kağıdını sadece resmi işlerde kullandığını, kırmızı plakalı aracına eş ve çocuklarını bindirmediğini, çocuklarının dahi devletin malına el uzatmadığını, Vakıflar Genel Müdürü olarak atanan eşinin genel müdür olmasını nasıl engellediğini, zorunlu birkaç yemeğin dışında Meclis’te yemek yemediğini, lojmanda oturmadığını, mal-mülk edinmediğini, YDP’i kurarken lazım olan parayı karşılamak için eşine ait ev ile baba ve dedesinden kalan evleri sattığını, siyasete zengin girip fakir çıktığını, müsteşarken hakkı olan sözleşmeyi yapmayarak emrindeki daire başkanlarından daha düşük maaş aldığını, kıyak emekliliğe karşı çıkarak tek maaşa talim ettiğini, yetmişe merdiven dayadığı halde hayatta tek dikili ağacının olmadığını, hala kirada oturduğunu, bundan pişman olmadığını, bugün elinde imkan olsa yine aynı enayiliği yapacağını” belirttiği yazısını “Beni bütün 'enayiliğime' rağmen kimseye muhtaç etmeyen Yüce Allah’ıma hamd ediyorum.” diyerek bitirmiş.

Sayın Güzel, her yönüyle unutulsa da “Meğer ben ne enayiymişim” yazısıyla hiç unutulmayacak. Böyle enayilere, budala ve ahmaklara can kurban! Diğer siyasetçilerimize örnek olmasını istediğim bu Güzel insana Allah’tan rahmet ve merhamet diliyorum. Allah, özellikle siyasette sayılarını çoğaltsın. Sevenlerinin, yakınlarının ve milletimizin başı sağ olsun.

Mekânın Cennet olsun enayi adam! Biz senden razıydık, Allah da senden razı olsun!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.