Kötülüğe Sessiz Kalmamanın Bedeli
20 yaşında üniversite sınavına hazırlanan ve bir hedefi olan, gençliğinin baharında başarılı bir gencimiz, yaşı kadar suç kaydı (19) olan bir suç makinesinin ölümüne sebebiyet verdiği için katil oluyor.
Olay Selçuklu ilçesinde cereyan etmiş. Parkta bir kadını darbeden erkeğin elinden kadını kurtarmak için genç araya giriyor. Dayağı aracı yer misali, kadını döven saldırgan genci bir güzel döver. Genç kaçsa da saldırgan peşini bırakmaz. Gencin boğazını sıkar, yüzünü yaralar. Arbede esnasında bıçakla yaralanan saldırgan, tüm müdahalelere rağmen hastanede vefat eder. Kadına şiddeti önlemeye çalışan genç de kasten adam öldürmekten tutuklanır.
Olaya nereden bakarsanız iki yönden üzücü bir durum. Birincisi, kötülüğü önlemek isteyen genç, gençliğinin baharında hiç ummadığı bir olaya sebebiyet veriyor: katil oluyor. Bundan sonra nice yıllarını demir parmaklıkların arkasında geçirecek, okuma hayatı bitecek ve hayatı kararacak. İkincisi, bu olayın bir kötülüğü önlerken başına gelmesidir. Bundan sonra bir kötülük gördüğümüz zaman bu gencin başına gelen aklımıza gelecek. Ne olur ne olmaz deyip olayı görmezden gelip geçip gideceğiz belki de. Kimse bir kavgayı aralama yoluna gitmeyecek. Bizim, bana dokunmayan yılan bin yaşasın duyarsızlığımız, kötüleri ve kötülük yapanları daha bir cesaretlendirecek ve meydan onlara kalacaktır.
İmam nikahlı eşine (ne demekse) şiddet uygulayan 19 suçtan kaydı bulunan birine müdahale ederek 20'li yaşlardaki genç, insanlık görevini yerine getirmiştir. Haksızlığa ve şiddete bigane kalmamıştır. Gencin bu yaptığı "Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmiyorsa kalbiyle buğzetsin. Bu da imanın en zayıf noktasıdır" hadisine en uygun harekettir. Bugünkü adalet anlayışımıza göre bu genç katil muamelesi görse de Allah kendisinden razı olsun. Başına gelenden dolayı belki bu dünyada yüzü gülmese de inşallah öbür dünyada kötülüğe dur diyen cesaretinin karşılığını kat be kat alacaktır. Keşke bu olayda ne 19 suçtan sabıkalı olan ve şiddet uygulayan kişi ölseydi ne de gencimiz katil olsaydı. Olana çare yok maalesef.
Burada, gencin kendisini şiddetten kurtarmaya çalıştığı kadına, yargılama esnasında büyük görev düşecektir. Çünkü yapacağı şahitlik gencin daha fazla ceza almasını önleyecektir. Öyle zannediyorum, bu olayda ağır bir tahrik görünüyor. Ümit ediyorum ki maktulün ailesi de gençten davacı olmaz. Savcı iddianameyi en makul hazırlar, hakim de gencin iyi niyetini, şiddete maruz kalmasını ve kendisini savunmasını dikkate alarak karar verir.
Allah iyilerle karşılaştırsın ve bu niyetle büyüyen gençlerin sayısını artırsın.