İntihal/aşırma/hırsızlık/sahtekarlık

Ramazan Yüce

Bugün eskide kalmış bazı oyunları araştırmak için bilgisayarımın başına oturdum. Arama motorum karşıma bir yazı çıkardı. Yazının kendisi, cümleleri, içerisinde verilen örnekler bana tanıdık geldi. Bir an için kendi kendime mahcup oldum. Çünkü aynı şekilde bu yazıyı ben de yazdım. Yoksa ben bu yazıyı bir yerden mi arakladım diye düşünmedim değil.

Yazı, 20/12/2015 tarihinde gazetemizde çıkan "Maliyeti yüksek nesil" başlıklı yazımın noktası, virgülüne dokunulmadan aynen yazılmış şekli desem yanlış olmaz. Sadece yazının başlığı "Çocukluğumuz ve çocuklarımız" şeklinde değiştirilmiş. İlk paragrafa eklenmiş birkaç cümle dışında yazı aynen kopya edilmiş. (Gazetemizde yayımlanan yazım 27/12/2015 tarihinde kendi sayfam “dilinkemigiyok.blogspot.com.tr” adresine de eklenmiştir.)

Yazının yayımlandığı siteye baktım: "www.habername.com," yazarının adı da Dt. Abdülkerim KARAAĞAÇ. Yazı  hangi tarihte yayımlanmış diye göz attım. 03/08/2016 tarihine ait. Yani benim yazımdan sekiz ay sonra. Yazar acemi mi acaba diye öz geçmişine baktım. Bu sitede 2010 yılından beri sürekli yazmış. Yani tecrübeli biri. Yazdığı yazıların içeriğine baktım. Dürüstlük abidesi bir şahsiyet izlenim edindim yazılarından.

Bu duruma muttali olduğum anda site yönetimine ulaşacağım telefon ve e-posta adresini aradım bulamadım. Yazımı -kendisine mal ederek- yayımlayan yazarımızın yazısının altına durumu izah eden bir açıklama ve e-posta adresimi yazdım. Olur ya mutlaka bir izahları olacaktır ya da benim bilmediğim bir durum söz konusu olabilir, benimle mutlaka irtibata geçen olur diye düşündüm. Maalesef arayan olmadı. Gecikmeli de olsa yorumum yayımlandı, fakat yine bir açıklama yok. Nihayet Sitenin Genel Yayın Yönetmenine ulaştım e-posta vasıtasıyla. “Yazarın böyle bir şeye tevessül edebileceğini düşünemiyorum, konuyla ilgileniyorum” şeklinde bir açıklaması oldu. Sanırım ilgi/lenme devam ediyor olmalı ki halihazırda tarafıma bir açıklama gelmedi.

 

Normal şartlarda beni tanıyanlar, yazılarımı takip edenler bilirler ki, kişileri muhatap almam, isimlerine yer vermem. Kişiyi eleştirmekten ziyade yanlış olduğunu düşündüğüm hareketini bir prensip çerçevesinde ele almaya çalışırım. Mümkün olduğu kadar isim zikretmekten kaçınırım. Siteden yeterince dönüt olmayınca ve bu yazar kardeşimizden hiç tık çıkmayınca yapılanı iyi niyetle bağdaştıramadığım için site ve yazarın adını yazmak durumunda kaldım. Olur böyle şeyler, bunu bu kadar abartmaya ne gerek var diye düşünebilirsiniz? İşi büyütme gibi bir düşüncem yok. Yazarın yaptığı hoş değil. En azından yazının alıntı olduğu ifade edilip kaynak verilebilirdi. Sonra başkasından alıntı yapmak ayıp değildir.  

Bu yapılana ne denir diye kısa bir araştırma yapınca Wikipedi sayfasında: "İntihal (TDK: aşırma), bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır.

Başlıca türleri:

1.     Alıntı ifadeler ve fikirler için kaynak göstermemek

2.     Ödünç alınan ifadeleri tırnak içinde yazmamak ve kaynak göstermemek

Başkalarına ait fikirler alıntı yapılırken, yeni cümlelerle ifade edilseler bile kaynak gösterilmesi gerekir."  şeklinde bir bilgiye ulaştım.

Benim yazılarım genelde toplumsal konuları ele alan, yazarken de detaylı bir araştırma mahsulü olmayan, çalakalem  yazılardır. Bilimsel değildir. İyi yazdığım iddiasında hiç değilim. Tecrübeli ve kalemi güçlü bir yazarımızın benim gibi acemi birinin yayımlanan üçüncü yazısını  kendi yazısıymış gibi kendine mal etmesi hoş olmamıştır. Ne etiktir, ne de ahlaki. Takdir sizlerin. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.