Çok değil birkaç yıl öncesine kadar Super Lig’in asansör takımlarından biri idi. Çıkmasıyla düşmesi bir olur, sonra yıllarca çıkacağım diye tüm Konya kenetlenir dururdu. Super Lig’e çıktığının ilk yılı ortalarda tutunmuşken geçen yıl “Ben geliyorum, bu sene farklıyım” dercesine ligi üçüncü bitirmişti.
2016-2017 sezonunu Konyaspor yine ortalarda bitirdi. Fakat “Böyle göründüğüme bakmayın, siz esas beni Ziraat Türkiye Kupasında görün” dedi ve tüm takımları geride bırakarak Ziraat Türkiye Kupa’sını ilk defa Konya’ya getirmesini bildi. Mütevazı kadrosuna rağmen Konyaspor yapacağını yaptı, gönlümüzde taht kurdu. Ligin üç, hatta dört büyük takımını geride bırakarak kupanın sahibi oldu. Tüm Konyalıların gönlünde taht kurdu. İşte böyle bir takıma ancak şapka çıkarılır. Azmin, çabanın, gayretin, istikrarın ve inanmışlığın zaferidir bu. Soyadıyla müsemma teknik direktörü Kocaman bir alkışı çoktan hak etti, seyirci zaten hep takımının yanındaydı, hem deplasmanda, hem de klasmanda. Yönetim elinden gelen desteği verdi, sporcular ise sahada üzerlerine düşen görevi yaptı. Demek ki topyekûn inanmışlık ve kenetlenme zaferi getiriyordu.
Lig üçüncülüğünün ardından bu yıl kupanın gelmesi ancak istikrarla açıklanır. Yönetim ve teknik heyetin sürekliliği bu başarıyı getirdi. Bu aşamadan sonra kimse, Konya’nın düşeceğini konuşmuyor artık. Çıtayı yükseltti çünkü. Bundan sonra Konya’dan beklenen lig şampiyonluğu. Olmayacak olanlar bu güne kadar olduysa lig şampiyonluğunun gelmemesi için hiçbir sebep yok. Yeter ki istikrar hakim olsun, takım kendine inansın, takıma olan güven kaybolmasın, taraftar desteğini vermeye devam ettirsin.
Maça gitmeyen, maç izlemeyen ve maçları takip etmeyen biri olarak Konyaspor’un gösterdiği bu başarıyla gurur duydum. Ben büyük takım diye böyle takımlara derim. Bakmayın, büyük takım diye bizim belleklerimize üç büyükler, dört büyükler diye kazındığına. Eldeki imkanları en iyi şekilde değerlendirerek mütevazı kadrosuyla başarı gösteren takımdır esas büyük olan. Onca imkana rağmen büyük takımların kupada esamesi okunmuyorsa demek ki onların büyüklükleri Anadolu takımlarının kendilerine inanmamasından kaynaklanıyormuş. Demek ki başarı için paraya pula sahip olmak, pahalı futbolcuyu oynatmak yeterli gelmiyormuş…inanmak gerekiyormuş. Onlar yine kendilerini büyük olarak görmeye devam etsinler, Anadolu teker teker büyüklüklerini gösterecek bu gidişle. Konyaspor’un gösterdiği bu başarı diğer Anadolu takımlarımıza da örnek olacağı kanaatini taşıyorum.
Maç özürlü birisi olarak çorbada tuzum olsun sadedinde bu konuyu ele aldım. Konya’mızın gururu olan takımızı gönülden tebrik ediyorum. Nice başarılarıyla adından söz ettireceği umudunu taşıyorum. Çorbada tuzu olan herkese tek kelimeyle teşekkürler.
Nice başarılarla nice yıllara!...