Hatib Bin Ebî Beltea

Ramazan Yüce

Hatib Bin Ebî Beltea ismini duymuşsunuzdur. Hicretten önce Müslüman olup hicret etmiş; Bedir, Uhut, Hendek savaşlarına katılarak büyük yararlılıklar göstermiş, Mısır Hükümdarı Mukavkıs'a İslam'a davet mektubu götürmüş samimi bir Müslüman sahabi idi.

 

Hicretin 10.yılı Hz Muhammed'in, seferin nereye olacağını söylemeden büyük bir ordu hazırladığı esnada, seferin Mekke'ye olduğunu düşünen Hatib,  Mekkeliler'e bu seferi haber verecek bir mektup yazar. Mektup yakalanır ve Peygamber, Hatib'i huzuruna çağırarak bunu niçin yaptığını sorar. Hatib: “Ya Rasülallah! Ben Kureyşli değilim. Çoluğum, çocuğum ve malım, mülküm orada. Bunu onlara zarar vermesinler diye yaptım” der. Bu hareketinden dolayı Hatib'i öldürmeyi düşünen sahabilere Peygamber: "Hatib'e ilişmeyin, o samimi biridir. Çünkü o, Bedir Savaşına katılmıştır" diyerek Hatib'i korumaya alır. Yaptığının yanlış olduğunu anlayan Hatib tövbe ederek pişmanlık duyar. Mekke'yi kan dökmeden almayı hedefleyen Peygamberimiz için Hatib'in yaptığı bu ihanet affedilecek gibi değildi. Fakat peygamber böylesi bir harekete ceza vermeyerek Hatib'i yeniden kazanmıştır. Çünkü Hatib, hain değildi.

 

Tarih boyunca İslam dünyası Abdullah b.Ubey b. Selül, Hasan Sabbah gibi ihanet şebekeleriyle karşı karşıya geldi. 15 Temmuz itibariyle ülkemiz daha önce eşi ve benzeri görülmemiş farklı bir yapılanma ile yüz yüze geldiğini  anladı. 40 yıldır içimizde barındırdığımız bu gizli, sinsi ve tehlikeli yapıdan birden kurtulmak mümkün değil. Devlet ne kadarını temizler bilinmez. Çünkü karşımızda gizliliği ve takiyyeyi şiar edinmiş, 40 yıldır bu ülkenin tüm birimlerine çöreklenmiş, tüm devleti ve milleti ayakta uyutmuş, örgüt elemanı sayısı bilinmeyen bir yapı var. Devlet bu yapıyı nasıl çözecek, içine sızmış olan hainleri nasıl ayıklayacak, böylesi bir yapılanmanın bir daha olmaması için devlet ne yapacak? Bence bu konular üzerine yoğunlaşmak gerek.  Darbe atlatılmış, özellikle askeriye, emniyet ve yargıda gerekli tasarruflarda bulunulmuştur. Darbenin baş maşası dışarıda, örgütü yönetenler kaçak.

 

Kamunun her bir alanında örgüt üyesi olmak anlamında açığa almalar devam ediyor. Açığa almalarda  kurunun yanında yaşı da yakmak suretiyle yeni mağduriyetler ortaya çıkar mı? Niyetim örgütü ve mensuplarını temize çıkarmak değildir. Sayın Cumhurbaşkanı örgütü: "Altı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet" diyerek en güzel şekilde tasnif etmiştir. Aslında bu tasnif işimizi kolaylaştırabilir. Bir defa darbeye bilfiil katılanlar, darbeyi teşvik edenler, darbe tellallığı yapanlar bu işin tam göbeğinde. Devlet bunlarla yasal çerçevede sonuna kadar mücadele etmesi gerekir. Örgüte sürekli, yüklü miktarda finansal destek sağlayan iş adamlarının mal varlıkları için de gereken yapılmalıdır. Burada dikkat çekmek istediğim konu, örgütü; eğitim ve öğretim işleriyle uğraşan ve örgütün üstünden haberi olmayan, bir hizmet hareketi olarak gören alt-ibadet kısmındaki mensupları kurtarmaya çalışmak gerekir. Alt kısmında yine bu olayları bildiği halde destek olanlar da en feci şekilde cezalandırılmalıdır. Devleti 40 yıldır uyutan bu örgüt maalesef milyonları da uyutmuştur. Örgüt ile bir şekilde yolları kesişmiş, içinde kalmış; kanmış, kandırılmış, kandırıldığını bildiği halde oradan kurtulmaya çalışan milyonların olabileceğini düşünüyorum. Örgütün gerçek yüzünün ortaya çıktığı 15 Temmuz itibariyle hala 'Hizmet' diyen varsa  bunların da gözlerinin yaşına bakılmamalıdır. İbadet kısmı denilen, üstten haberi olmayan yapıyı onların elinden kurtarıp memlekete daha faydalı hale getirmek için hem diyanetin, hem devletin, hem de halkın üzerine düşen görevler olduğunu düşünüyorum. Bunları dışlamak, kapının önüne koymak zaten merdiven altı çalışan bu yapı mensuplarını iyice izbe ve bodrum katlara indirmiş oluruz. Gittikçe marjinalleşecek bu üyelerin elinden tutulmazsa 'İmam' adı verilen büyükleri tarafından yeniden farklı amaçla kullanılmaları söz konusu olabilecektir. Diyeceğim suç örgütünün içinde pasif bir şekilde bulunmuş bu insanları yeniden topluma kazandırmak gerek. Yukarıda yaptığı hareket bir ihanet olan sahabi Hatib örneğini verdim. Peygamber Hatib'i cezalandırma yoluna gitmiş olsaydı belki de Hatib tamamen kaybedilebilecekti.

 

İnşallah! Bu FETÖ örgütünden ülkemiz tamamen kurtulur, tedbir amaçlı açığa alınanlardan masum olanlar yeniden görevlerine döner. Hala açığa alınmayan kripto olanların tespiti için yerinde gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Yapının ibadet-ticaret ve ihanet kısımlarıyla ilgili yapılanmayı çözmek için bu yapının içerisinde bulunmuş, pişmanlık duyanlardan itiraflar alınmalıdır. Böylesi yapıların bir daha bu ülkede yetişip gelişmemesi için hem din alanında güzel bir eğitim, bürokraside liyakat, eğitim ve öğretimin içinin doldurulması, üniversite öğrencilerinin barınma ve iaşeleri için gerekli imkanların sağlanması gibi hususlarda iyileştirmeler yapılmalıdır. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.