Gelen tüm iktidarların başarısız olduğu tek alan eğitim ve öğretim alanı. Bunu bilmeyenimiz yoktur. Geçmişten günümüze denenmedik sistem, metot, kredili sistem, ders geçme sistemi vb kalmadı dense yeridir. Bir oldu-bitti ile uygulamaya konulan yeni sistem ilk başta herkesin umudu olsa da bir müddet sonra yeni problemleri beraberinde getirdiği görüldü. Eğitim ve öğretimimiz Arap saçına döndü, kangren oldu, ülkenin önündeki en büyük problemi dense yeridir. Nasıl bir ülke, nasıl bir millet isek hiçbir sistem bizim yaramıza merhem olmadı. Mevcut durumumuzdan çıkmak için debelendikçe iyice batıyoruz, durumlar içinden çıkılmaz bir hal aldı her geçen yıl. Bunu bilen iktidarlar da eğitim ve öğretime bir neşter vurmak için kolları sıvıyor durmadan.
Bakanlık eğitim ve öğretimdeki sorunun ne olduğunu tespit etmiş olmalı ki neşter vurmak amacıyla 09/06/2017 günü itibariyle 32 sayfalık 'Öğretmen Strateji Belgesi'ni yayımladı. Emek sarf edilerek hazırlanan bu yeni belgeye göre "Öğretmenler dört yılda bir sınava tabi tutulacak, öğretmene rotasyon gelecek, öğretmenin performansını ölçmek için okul müdürü, meslektaşı, öğrencisi ve velisi öğretmene puan verecek, eğitim fakültesini seçen lisans öğrencileri komisyon tarafından değerlendirmeye tabi tutularak öğretmenliği yapamayacak olanları başka fakültelere kaydırılacak, öğretmen olmak için başka fakültelerden öğrenci alınabilecek. Yeni öğretmen seçiminde lisans başarısı, seçme sınav puanı, ürün seçki dosyası, öğretmenlik uygulaması değerlendirmesi ve mülakat gibi çoklu bir değerlendirmeye tabi tutulacak..." Bakanlığın bu belgesi 2017-2023 arası politikasını belirleyen bir yol haritası hüviyetinde.
Resmi Gazetede yayımladığı bu belgeye göre Bakanlık sorunu tespit etmiş. Eğitim ve öğretimin önündeki en büyük engel olarak öğretmeni görmektedir. Öğretmen yola getirilirse eğitim ve öğretimimiz düzlüğe çıkacak anlayışındadır. Ülke yönetimine yön verenlerin hakkıdır kural koymak ve uygulamak. Bize düşen hamama girip terlemek. İnşallah iyi düşünülüp ortaya konmuş bir yol haritasıdır diye temenni etmek istiyorum. Yetkililer bu belgeyi hazırlarken işin mutfağındakilere ne kadar sordu, burası da muamma. Keşke sorsaydı, iyi bir saha çalışması yapsaydı, daha iyi olurdu diye düşünüyorum. İnşallah bu uygulama bundan öncekiler gibi başlatılıp bir defa uygulandıktan sonra çöpe atılmaz. Bu belgenin eğitim ve öğretim alanında ne tür iyileştirmeler yapacağını, ne tür aksaklıklarının ortaya çıkaracağını hep beraber göreceğiz. Temenni ediyorum ki 2023’e varmadan çöpe atılıp yeni bir uygulama konmaz önümüze. Çünkü bu ülke bu konularda uygulama çöplüğüne döndü. Deneme-yanılma yoluyla doğru yolu bulacağız ama bunun için kaç nesli yok ettik/yok edeceğiz? Bunu da zaman gösterecek.
Belge daha uygulamaya konmadan samimi duygular içerisinde bu konuda ve eğitim-öğretim alanında eleştirilerimi dile getirmek istiyorum. Bakanlık yetkililerinin şunu iyi bilmesi gerekir ki bir yerde sorun varsa sorun, tek taraflı olmaz. Paydaşların az veya çok etkisi vardır. Sadece oranları farklıdır. Gördüğüm kadarıyla Bakanlık eğitim ve öğretimde tek ve yegane sorun olarak öğretmeni görmektedir. Bakanlık, diğer paydaşlara dokunmadan sorunu tek taraflı çözme derdinde. Burada öğretmenin ev ödevleri bir bir sıralanırken eğitimin diğer iç ve dış paydalarının da sorumluluklarına yer verilmeliydi diye düşünüyorum. Bu belge o zaman mükemmele yakın bir belge olurdu diye düşünüyorum. Bu belge çok su götürür. Enine boyuna konuşulması gerekir. Bu konuya bir sonraki yazımda devam edelim inşallah!