Başlığı görünce "Ne dediğinin farkında mısın, kendinde misin" dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız elbet! Zira bizim kültürümüzde evlere ayakkabı ile girilmez. Bakmayın eski Türk filmlerinde evlere ayakkabı ile girilip çıkıldığına.
Evlerimiz günlük, haftalık ve yıllık rutin temizlenir. Misafir öncesi ve misafir sonrası ev temizliği tekrar gözden geçirilir. Kapının önünde ayakkabılar çıkarılır, varsa vestiyere konur. Sonra kapı eşiğine serilmiş paspasa basılır ve içeri girilir. Evden çıkarken hakeza yere basmadan ayakkabı giyilir. Çünkü evlerimiz aynı zamanda birer namazgahtır. Seccade sermeden namazımızı kılarız. O yüzden ayakkabı ile girilmez. Çünkü ayakkabı ile başta umum tuvaletler olmak üzere her yere girer, çıkar, dolaşır, basmadık yer bırakmayız. Hasılı ayakkabılarımızın altına her türlü pislik bulaşır. Bundandır ki ayakkabıların çıkarıldığı yere çıplak ayak veya çorabımızla da basmayız.
Ben böyle diyorum. Öyle zannediyorum, siz de aynı kanaattesiniz ve aynı hassasiyetleri taşıyorsunuzdur. Fakat gel gör ki bazılarımız bu hassasiyeti taşımıyor. Eve ve camiye girerken ayakkabısını kapıya yaklaşmadan bir iki metre ötede çıkarıyor. Sonra o güzelim çoraplarını herkesin ayakkabısı ile bastığı yerlere basıp yürüyerek içeriye geçiyor. Hiç istifini bozmadan cami veya eve giriyor. Böyle yapan birini görünce garipserim. Ki garipsememek mümkün değil. İçim cız eder, annah der, dudaklarımı ısırırım. Ben böyleyim ama bunu yapanlar çok rahat. Öyle zannediyorum bu rahatlıkları beni öbür dünyaya tez elden götürürken onları daha çok yaşatacak. Böylelerini görünce maalesef bir şey yapamıyorum. Kısa bir şok geçiririm. Camideysem namazda iken bile o kimse gözümün önüne gelir. Acaba nerelere bastı diye düşünür dururum. Bu olay evimde veya başkasının evinde cereyan etse oturduktan ve konuşmaya başladıktan sonra kendimi sohbete veremem. Aklım fikrim girişteki basılan yerdedir. Hatta bazen belli etmeden dost başa düşman ayağa misali ayağına bakarım. Hatta böylelerinin yaptığı ayıba aldırmadan ayıp olmasa kalkıp elime bir bez alıp bastığı her yeri bir güzel silmek isterim. Bunu yapmadan önce yeni açılmış bir çorabı getirip "Ayağındaki çorapları çıkar, şunları giy" diyesim gelir. Çünkü bastığı yer cami veya ev neresi ise az sonra belki namaza kalkıp başımızı secdeye koyacağız.
Umarım abarttığımı düşünmüyorsunuzdur. Ama bu konuya bir çözüm bulmamız gerekiyor. Yok bulamayız denirse böyle olacağına bari bırakalım da herkes eve barka ayakkabı ile girsin daha iyi. Böylece insanlar girip çıkarken ayakkabı giyip çıkaracağım, bağını çözeceğim, kerata kullanacağım, bağını bağlayacağım derdiyle de uğraşmaz, burnumuza çorap kokusu gelmez. Kapının önüne paspas sermeye gerek kalmaz. Hem böylece giriş çıkış sirkülasyonu daha çabuk olur. Kimse önündeki ayakkabı giyecek, ardından ben diye sıra beklemez. Evlere halı sermeye gerek yok. Sadece ara sıra vileda ile paspas çekeriz, olur biter.
Nasıl buldunuz benim çözümümü? Kusura bakmayın, başka çözüm aklıma gelmedi. Ya pis ve kirli yerlere basmadan ev, cami vb. yerlere girmeyi öğreneceğiz ya da ayakkabı ile gireceğiz. Bence düşünmeye değer.