2016-2017 öğretim yılı geçen hafta başladı. Çocuklarımız okullu oldu. Çocuklarınız ve siz veliler ilk günden tatlı bir telaş ve heyecan içerisinde idi. Çoğunuz ilk haftadan servis, okul elbisesi ve kırtasiye ihtiyaçlarını gidermek için çaba sarf etmeye başladı bile. Çünkü Eylül ayı eğitim ve öğretimin başladığı yani masraf ayı. İnşallah bu yolda yapılan harcamalar boşa gitmez.
Okullar açılmadan önce şu okul, bu okul derken kararınızı verdiniz. Umarım kararınız isabetli olmuştur. İnşallah ilk gün sizde ve çocuğunuzda gördüğümüz bu heyecan sezon boyu devam eder. Heyecan devam etmeli ki geleceğe umutla bakabilelim. Eğer kafanızda bu okul iyi değil, öğretmenleri de iyi ders anlatamıyor, çocuğum çok zeki, sınıfını-okulunu değiştirmem lazım ikilemi varsa önce bu yargıdan kurtulmaya çalışalım. Yoksa çocuğunuzun yıl boyunca çektiği sıkıntı ve sizin yaptığınız masraf yanınıza kar kalır. Çünkü bu olumsuz bakış açısının size ve çocuğunuza hiç faydası olamaz.
Okulları okul yapan birinci faktör öğrencinin kendisidir. Başarıda rehberlik ve disiplin yönüyle öğretmen ve yönetimin katkısı % 10-20, arkadaş ve çevrenin katkısı % 10, geriye kalan % 60 ise öğrencinin kendi gayret ve çabasıdır. Şundan emin olun ki biz iyi bir terziyiz. Yeter ki elbise olmaya aday kumaş bulabilelim. Çok zeki öğrenci istemiyoruz. Öğrenci eksikliğinin ne olduğunu, nereden-nasıl giderebileceğini bilebilsin. Ardından düzen ve tertip içerisinde bilinçli bir şekilde çalışabilsin. Başarı için elimizde sihirli deynek yoktur. Ama çabamız vardır. Başarılı olmaması için hiç bir sebep yoktur. Çocuğunuz başarılı olursa en az sizin kadar biz de gurur duyarız, başarısız olduğu zaman da yine en az sizin kadar üzüntü duyarız.
Öğrencimizin başarabilmesi için her şeyden önce sizin ve çocuğunuzun yapması gereken vecibeleri vardır. Öğrenci kahvaltıyı evinden yaparak okula zamanında gönderilmelidir. Ders dinleme gayreti içerisinde olmalıdır, ödevini zamanında yapmalıdır, verimli ders çalışma yöntemini kendisi tespit etmelidir, bilmiyorsa okulun rehber öğretmeninden yardım almalıdır, ders çalışmak için günlük bir plan dahilinde hareket etmelidir, gördüğü dersi evinde tekrar etmeli, ertesi günün ders konularına göz atarak gelmelidir. Her akşam yarım saatten az olmamak şartıyla roman, hikaye türü kitap okuması sağlanmalıdır, gerekirse o esnada aile bireyleri olarak siz de seviyenize uygun bir kitap okumalısınız. Cebine yeterince harçlık konulmalıdır. Çocuklar; bu çağın cep telefonu, sanal alem, tv ve dijital oyunlarından denetimli serbestlik çerçevesinde -fazla olmamak şartıyla- yeterince faydalandırılmalıdır. Öğrenciye alınan cep telefonları iletişim amaçlı olmalı, çok fonksiyonlu olmamalı, velilerimiz saçlarını süpürge ettikleri çocuklarını aşırı korumacılıktan kaçınmalıdır. Maalesef bu çağın en önemli hastalığıdır aşırı korumacılık. Zira bu tavır çocuğu önce şımarıklığa, ardından hazır yiyiciliğe ve başarısızlığa itmektedir. Çocuğun her istediği alınmamalıdır. Çabuk doyuma ulaşır, mutlu da olamaz. İstekleri bitmez, belki de hayatınız boyunca sırtınızdan inmez. Hep çekersiniz. Çocuklarınıza gücü nispetinde sorumluluk vermenizde fayda vardır.
Çocuğunuzun okul, ev ve öğretmenle ilgili bir sıkıntısı olursa soruna çözüm aramak için -veli toplantıları dışında- okula gelerek -yangına körükle gitmeden- okul ve öğretmenlerle birebir görüşmenizde fayda vardır. İlk başta hemen soluğu "Bilgi Edinme", "Alo 147" gibi yerlerde almayalım. Eğer sorun okulda iletişim yoluyla çözülmezse hak aramak için sonra okul dışı yollara tevessül edilmelidir. Dersin ahengini, huzurunu bozan çocuğunuza karşı her türlü nasihat, uyarı, ikaz yollarını denedikten sonra öğretmenin çocuğunuza uygulayacağı eğitim amaçlı yaptırımının karşısında değil yanında olmanızda fayda vardır.
Öğretmen olarak bizler sorumluluğumuzun farkındayız. Çocuğunuz çocuğumuz, emanetiniz emanetimiz, derdiniz derdimiz, hedefiniz hedefimizdir. Yeter ki iletişim ve empatiyi elden bırakmayalım, bize inanın ve güvenin. İlk haftalarda bizden, ya da bizim dışımızdan kaynaklanan bazı aksaklıklar olabilir. Bu, asla sizin moralinizi bozmasın. Çocuğunuzun iyi bir eğitim ve öğretim alması için gayret etmekte olduğunuzun bilincindeyiz. İçiniz rahat olsun. Hata ve yanlışlarımız olabilir. Hangi birimiz hata yapmayız ki. Önemli olan her hatadan dersler çıkarabilmektir. Her meslek grubunda olduğu gibi bizim içimizde de işinin ehli olmayan ve işini savsaklayan meslektaşlarımız olabilir. Her konuda olduğu gibi bu konuda da bir empati yapalım. Başarı ve başarısızlık tek taraflı değildir. Paydaşların her birinin az veya çok olumlu-olumsuz katkısı vardır. Önemli olan hatada ısrar etmemektir.
Eğitim ve öğretim uzun soluklu bir süreçtir, kısa zamanda sonuç alınamaz. Her şeyden önce sabırlı olmak ve birbirimize tahammül göstermekte fayda vardır. Çocuklarımızın vatana, millete hizmet edecek birer nefer olmaları temennisiyle yeni eğitim ve öğretim yılımız hepimize hayırlı olsun...