İnternet üzerinden alışveriş yapma günümüzde her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Çoğu insanımız oturduğu yerden beğendiği ürünü seçip internet üzerinden satın alıyor, kredi kartı ile ödemesini yapıyor. İlgili firma, ürünü kargo ile eve teslim ediyor.
İnternet üzerinden elektronik eşya, kitap, ayakkabı ve elbise gibi aklımıza gelmeyen ürünlerin alışverişi arttı. Bunlara alıştık. Birkaç yıl öncesinde ileride internet üzerinden sebze ve meyve de satılacak deseler hepimiz güler geçerdik. Bu da gerçek oldu şimdi. e tanzim ile sebze ve meyveni seçiyor, parasını ödüyorsun. PTT Kargo, aldığın ürünü evine kadar getiriyor. Görüyorsunuz hizmette sınır yok. Yeter ki sen iste. Rahmetli dedem ve babam mezarlarından kalkıp gelseler bugün sınır tanımayan bu hizmetleri görseler "Oğlum, biz kötü bir zamanda yaşamışız. Altımızda vesait yoktu. Pazardan yaptığımız alışverişi eve kadar getirmek için anamız ağlar, ayaklarımız yorulur, ellerimiz şişerdi. Siz bizden çok şanslısınız. Oturduğunuz yerden alışverişinizi yapıyor, başka işinize yoğunlaşıyorsunuz. Geri kalan zamanda boş zamanınız çok. Yiyip içip yatıyorsunuz. Ne var size göre? Ananız sizi Kadir gecesi doğurmuş olmalı" der miydi? Bu halimizi görselerdi herhalde derler ve bize gıpta ederlerdi. Hatta kıskanırlardı.
Hizmette sınır tanımayan, ölenlerimizi kıskandıran günümüz hizmetlerine, oldu olacak e pişirme de gelir mi? Niye olmasın! Sebzeyi e tanzim'den alabiliyor, ürün evimize kadar geliyorsa bu ürün çiğ yenecek değil ya. Bir de tencereye girip pişmesi gerekiyor. Bu da başlı başına bir sorun. Her soruna el atan devlet veya özel firmalar, oldu olacak e pişirme adı altında "Yemeğiniz hijyen ortamlarda en güzel şekilde pişirilip evinize teslim edilir" şeklinde bir hizmet başlatsalar fena olmaz. Madem bir hizmet başlattılar, arkasını getirmeleri gerekiyor. Çünkü bu millet her türlü hizmeti hak ediyor. Günümüz insanı çocuğunu kreşe koyarak karı-koca sabahtan akşama çalışıyor. Yani mutfağa girip yemek yapacak zamanları yok. Burada devlete düşen e tanzim'den sonra e pişirme sistemini yürürlüğe koyması yerinde olacaktır. Sadece e tanzim sayfasının altına "Aldığınız sebzeyi akşama pişirmemizi ister misiniz" şeklinde bir buton ekleyebilir, "Evet istiyorum" diyene bir başka buton açılarak “Ne yemeği istiyorsun” sorusu sorularak evine aşçı gönderilebilir. Burada gelen aşçı evde kimse yoksa mutfağa nasıl girebilir diyebilirsiniz, buna da çözüm bulunabilir. Dedik ya hizmette sınır yok diye. Bunu aşmanın yolu da devlet veya özel firma aş evi veya lokanta açabilir, e tanzim'den alınan sebze, PTT Kargo tarafından buraya teslim edilir. Daha önce seçilen yemek burada imam bayıldı, karnı yarık vb. yapılır ve yine PTT Kargo tarafından eve teslim edilir. Burada tek sorun gelen yemek için sofranın hazırlanmasında. Buna da şimdilik hane halkı katlanır.
Görüyorsunuz değil mi hizmeti! Ben hizmet diye buna derim. Burada bana, zaten yiyecek servisi veriliyor, lokantalar verdiğin siparişe göre evine kadar pişmiş yemeği servis yapıyor, diyebilirsiniz. Benim dediğim e pişirme bundan biraz farklı. Aldığın çiğ ürünü kendin pişirtiyorsun. Bu yol çok pahalı ve aksamalara sebebiyet verir, üstelik bu yol ile ancak birkaç çeşit yemek pişer, vatandaş çeşit çeşit yemek ister denirse bunun da alternatifi var bende. Biliyorsunuz, yaptığı hizmetlerle hizmette sınır tanımayan Meclisimiz, 550'den fazla yemek çeşidiyle de lokantasında bir hizmet veriyor. Pekala Meclis lokantası e yemek adı altında bir hizmeti devreye sokabilir. Vatandaşın seçtiği yemeği Meclis, kargo ile tüm Türkiye'ye hizmet verecek şekilde yaygınlaştırabilir.
Bu hizmetin adına ben "e pişirme" dedim ama isim önemli değil, önemli olan yemek pişirme hizmetinin devreye konması. Hatta adı “e yemek” de olabilir.