Dürüstlük Abidesi Bir Sandık Görevlisi

Ramazan Yüce

2007 veya 2009 yılı olsa gerek. Yine bir seçim yapılmış, ertesi günü bir esnafın işyerinde oturuyoruz. Aramızda bir gün öncesinde yapılan seçimde sandık başkanı olarak görev yapan biri var. Yanında da onu seven sayan birkaç seveni… Yani içlerinde en yabancı benim.

 

Birlikte çayımızı yudumlarken bir gün öncesi yapılan seçim sonuçlarını değerlendirdik. Ardından sandık başkanı nasıl sandık başkanlığı yaptığını, bir partinin oylarını nasıl başka partilere yazdırdığını ballandıra ballandıra anlattı. Aklımda kaldığı kadarıyla yazmaya çalışayım:

Arkadaşlar biliyorsunuz ben falan okulda sandık başkanıydım. Oy verme işi bittikten sonra oy pusulalarını önüme aldım. İki üyenin önüne evrakı koydum. Ben hangi partinin ismini okursam o partinin kutucuğuna bir çeltik atacaksınız. Diğer üyelere de siz de bunların attığı çeltiğin doğru olup olmadığını kontrol için onları izleyin dedim. Elime oy pusulalarını tek tek alıp okumaya başladım. Şehrimiz biliyorsunuz X partisinin kalesi. Oylar da hep o şekil. X partisinin oylarının bir kısmını Y partisinin adını okuyarak o partiye yazdırdım. Bazısını da bizim partimiz olan Z partisine yazdırdım dedi. Araya bir başkası girerek "Hocam, niçin oyları bizim partiye değil de Y partisine yazdırdın? Oldu mu ya şimdi bu yaptığın" dedi. Sayın sandık başkanı "Arkadaşım! Biliyorsunuz, bu ilde bizim partinin fazla oyu yok. Y partisinin oyu bizden fazla. Şayet X partisinin oylarının bir kısmını Y partisine yazdırmamış, hepsini bizim partiye yazdırmış olsaydım dikkat çeker, şüphe uyandırırdı. Akıllı olmak lazım. Bizim partinin bu ilde seçimi kazanması mümkün değil. Önemli olan X partisinin oyunu düşürmekti. Bunu da yaptım. 

 

Oradakiler ne tepki göstermiş olabilir? İstisnasız hepsi bu arkadaşı yaptığı bu haksızlıktan dolayı tebrik etti. İyi yapmış, iyi düşünmüşsün, helal olsun dedi. Ben ise bu yapılandan hoşnut olmadığımı yüzüm asık bir şekilde dinlemekle yetindim. Bu başkanın görev yaptığı sandığın oyuna itiraz bildiğim kadarıyla olmadı. Yapanın yanına kar kaldı. Çünkü gördüğünüz gibi temiz iş çıkarmıştı.

 

Bir çay içimi kadar oturduğumuz bu kişiye bu anlattığını ağzından duyuncaya kadar saygı duyardım. O gün, bugündür bu yaptığından dolayı kendisine saygı duymuyorum. Zaman zaman karşılaştığımda ve sosyal medya paylaşımlarını görünce dürüstlük abidesi bir profil çizdiğini görürüm. Öyle de inandırıcı konuşur ki dinleyenlere güven veren bir görüntüsü var. Haksızlık ve hukuksuzluğa karşı, atamaların ehliyet ve liyakate göre yapılmadığından dert yanan biri. Birkaç defa da Z partisinden aday oldu, kazanamadı. İyi ki olmadı. Çünkü bu kafa yapısına sahip biri bir koltuğa gelseydi neler yapmazdı. Varın orasını siz düşünün.

 

Her seçim sonrası ortaya çıkan, tartışma ve itirazlara konu olan seçim  sonuçları ve sandık güvenliği meselesi 31 Mart seçimleri dolayısıyla yeniden gündeme gelince 2007 veya 2009 seçimlerinde bir sandık başkanının bu anlattıkları aklıma geldi. İşin garibi burada yanlış yazma, kaydırma, tutanakları birleştirmelerde yapılan maddi hata yok. Taammüden bir partinin oylarını başka partilere peşkeş çekerek iç etmek var.

 

Ne diyelim? Bu arkadaş dürüstlük abidesi olarak geçinmeye devam etsin. Umarım sayıları fazla değildir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.