"Bedava Dakikalarınızı, Lütfen Başka Yerde HARCAYINIZ!”

Ramazan Yüce

Sabah dolmuşa bindim. Dolmuş parasını vermek için şoförün yanına yaklaşınca "Bedava dakikalarınızı, lütfen Başka Yerde HARCAYINIZ!" yazısı dikkatimi çekti. Dolmuşa binip de görmemek mümkün değil. Şoför, yolcuların göreceği şekilde büyükçe yazarak asmış.

 

Sabahın erken saatinden akşamın geç vakitlerine kadar direksiyon başında git-gel yapan şoförün, yapılan telefon görüşmeleri canına tak etmiş olmalı ki böyle bir yazıyı asma gereksinimi duymuş. Yorgunluğun üzerine müşterilerin in-bini, içeridekilerin konuşmalarının üzerine bir de uzun telefon görüşmeleri eklenince illallah demiş olmalı. Çünkü mecburen konuşmaları dinlemek zorundasın. Dolmuş dediğin küçük bir araç.

 

Dolmuşta telefon görüşmesi yapılmayacak mı? Elbette yapılacak. Ama bu görüşme en fazla bir iki dakikayı geçmemeli, değil mi? Ama biz ne yapıyoruz? İncir çekirdeğini doldurmayan geyik muhabbeti yapıyoruz, karşımızdakine telefon marifetiyle -mahrem falan dinlemeden- içimizi boşaltıyoruz. Bazen de laf olsun diye konuşuyoruz. Merak ediyorum millet dolmuşa binince dertleniyor da telefonla içini dökme ihtiyacı mı hissediyor? Haydi dertliyiz, canımız sıkılıyor diyelim. Dolmuştakilerin duyduğunu ve onları rahatsız ettiğimizi bile bile konuşmayı niçin uzattıkça uzatıyoruz? 

 

Burada adap ve nezaket kurallarından bahsedecek değilim. “Edep ya Hu!” demeyeceğim. Zira o aşamayı aşmış durumda bu tip konuşanlar. Belki de ar damarları çatlamış. Aslında sorunun nerede olduğunu biliyorum. Sorun, GSM operatörlerinin kampanya üzerine kampanya düzenleyip sınırsıza varan görüşme imkanı sunmalarıdır. Yani telefon görüşmesinin kişinin cebine dokunacak bir maliyeti yok. Telefon müşterisi bir veya iki yılın sonunda 3-4 operatör arasında gidip geliyor. Her geçtiği yeni operatör bir öncekine göre ekstra avantajlar sunuyor. Çoğu telefon sahibi de bedava haklarım boşa gidecek diye konuştukça konuşuyor. Bizim millete bedavaya yakın bir imkan sununca kullanmaz mı? Çenesi yoruluyormuş! Ne yorulması? Adam veya kadın konuştukça açılıyor. Çünkü dinleyen ve düşünen bir toplum değiliz. Durmadan konuşuruz.

 

Toplu taşımalar başta olmak üzere uzun telefon görüşmelerinin önüne geçmenin veya azaltmanın yolu, GSM hatlarının maliyetlerini artırmaktan geçiyor. Cebimize dokunulursa çenemize hakim oluruz gibi geliyor bana. Cep telefonlarının ilk çıktığı anları bir düşünelim. Çoğumuzda bu hatlar yoktu. Olan da fazla kontör gitmesin diye hızlı hızlı ihtiyacı kadar konuşurdu. Hatta çoğu zaman kontör veya lira gitmesin diye çaldırır, kapatırdı. Bu şekilde konuşmadan anlaşma yoluna giderlerdi.

 

“Bedava dakikalarını” toplu taşıma araçlarında tüketmeyi alışkanlık haline getirenleri bir günlüğüne şoför koltuğuna oturtsak nasıl olur? Bence fena olmaz. Hatta çok iyi olur. Yorgunluğun üzerine bir de dert dinlemiş olurlar. Bu vesileyle belki empati yaparlar.

 

Dolmuş ve otobüs gibi toplu taşıma araçlarında “bedava dakikaları” dinlemek zorunda kalan şoförlere Allah yardım etsin!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.