Başkası Kötülenerek Bir Yere Varılamaz

Ramazan Yüce

Sosyal medyayı açınca sayfama düşen bazı takipçiler vardır. Yaptıkları tek şey düşman veya rakip gördüklerini durmadan kötülemek. Yoluna baş koyduğu bu iş için nerede bir yazı, bir paylaşım varsa işime yarar düşüncesiyle paylaşma yoluna gidiyor. Çünkü işleri bu! 

 

Düşüncesine, fikrine ve zikrine uygun olmayan icraatlar elbette eleştirilecek. Buna bir diyeceğim yoktur. Hamama giren terleyecek. Tasvip görmeyen icraat ve tasarruflar muhalifleri tarafından tenkide tabi tutulacaktır. Bazı eleştirilerinde haklılık payı da olabilir. Ama bu tipler bana inandırıcı gelmiyor. Çünkü hayata ve olaylara tek gözlükle bakmayı itiyat edinmişlerdir. Zaman zaman da muhalif oldukları zihniyetin bir icraatını "Bunu doğru yapmışlardır" deseler bir hakkı teslim edeceğim: Bu adamlar objektif takınıyor diyeceğim. Ama ne mümkün! Gözlerini öyle kin bürümüş olmalı ki iyi olanı görmeleri, görüyorlarsa da tasvip etmeyi kendilerine yediremez, mutlaka altında bir Çapanoğlu ararlar. Sanıyorlar ki muhalif olmak her şeye karşı çıkmaktır.

 

İnandırıcılıklarını her şeyi eleştirerek kaybeden bu kişiler bir konuda ne yapılması gerektiğini eleştirdiklerinin altına ilave etseler diyeceğim ki ajandaları dolu. İcraatın başına geldikleri zaman ne yapacaklarını biliyor, alternatifli düşünüyorlar. Bir şey olmaya, bir yere gelmeye göz kırpan bu tipler ömrünü başkasının icraatını kötülemeye verdikleri kadar ne yapacaklarını anlatsalar aslında bir mesafe alırlar, bir mevzi kazanırlar. Ama gördüğüm kadarıyla dertleri bir yere gelmek değil. Zira olsaydı projeleriyle ortaya çıkar; başkasını değil, kendilerini ve olması gerekenleri anlatırlardı. Bulundukları statüleri muhalifliklerinden kazanmış olmalılar ki bir adım ileri gitmeden mevcudu korumaya çalışıyorlar.

 

Ömrünü muhalifliğe, başkasını kötülemeye adamış, kişi siyaseti yapan bu kişiler rakibinin her yaptığına ön yargılı olduğu için rakiplerinden alabilecekleri bir şey yok, rakiplerinin de bunlara verebileceği bir şey yok. Sürekli kişi siyaseti yaptıkları için kendilerinin ne yapacağını kamuoyu da bilemiyor. Bilinen tek yönleri: Çarşı, her şeye karşı olmaları! Böyleleri gelir mi bir yere? Çok zor! Bu insanların kendilerine saygısı varsa, bir yere gelmede samimilerse, ülke için bir şeyler yapma gibi bir dertleri var ise başkalarını hep kötüleme yerine kendi yapacaklarını anlatarak bu işe baş koyabilirler. Bu ülkede iş yapacaklarsa her şeyden önce halkın teveccühünü kazanmanın yollarını bulmalılar. Yoksa müzmin muhalif olarak hep yerinde sayar ve kendilerine teveccüh göstermeyen halkı kötüler dururlar. 

 

Bunların yaptığı bir sınavda yüz alan öğrenciyi kötülemek gibidir. Hâlbuki yüz alanı kötüleme yerine kendileri de yüz alma yoluna gitseler mesafe alacaklardır. Bunun için taşın altına ellerini uzatmaları gerekiyor. Çalışmada gözleri yok. Sadece mevcudu eleştiriyorlar. Bu yaptıklarıyla kimseye de pozitif enerji vermiyorlar. Ah bu durumu bir bilseler!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.