Akyokuş Seyir Tepesi
Günübirlik yürüyüşlerimde biraz yokuş tırmanayım, tırmanırken ter atayım diye rotamı zaman zaman Akyokuş Seyir Tepesine çeviririm.
Buraya tırmanmanın, 24 saat dalgalanan ay yıldızlı bayrağa ulaşmanın, sonrasında inişe geçmenin ve püfür püfür esen bir havada yürümenin, yürürken ayağının altındaki Konya'yı temaşa etmenin zevki bir başka. Ayaklarıma kara sular inse de yürürken hış-mış bıraksa da macera arayan yürüyüş severlere tavsiye ederim.
Bu kısa girizgâhtan sonra Seyir Tepesinde birbirinin tekrarı olarak gördüğüm bir hususa değinmek istiyorum. Büyükşehir Belediyesine ait en az iki zabıta aracını görürüm bu tepeye çıktığım her akşam. Bazen bunlara takviye olarak gelen trafik polis aracını da görürüm. Polis ve zabıta görevlilerinin görevi, aşağıdan yukarıya uzanan seyir tepesinin sağına, bisiklet yoluna park edilmiş araçları yerinden kaldırmak. Durmak ve park etmek yasak levhalarına rağmen soluklanmak, fotoğraf çekmek/çekinmek ve şehri temaşa etmek için duran araçları kaldırmak, görevliler için büyük bir meşgale. Anons, siren sesine ve "....aracınızı kaldırmadığınız takdirde plakanıza cezai işlem uygulanacaktır" uyarılarına rağmen aracını kaldırmamakta direnen insanımızın ayağına kadar gidiyor görevliler. Tam yolu boşaltıp resmi aracı sağa park ediyorlar. Ardından biri daha gelip yasak yere park yapıyor, sonra öbürü, az sonra diğeri. Hasılı gecenin yoğunluğu bitinceye kadar ilin zabıtası Akyokuş'da görev yapıyor, hem de içinde yeterince görevliler ve araçlarla birlikte.
Kısaca anlatmaya çalıştığım bu durum her akşam mütemadiyen böyle. Gördüğüm kadarıyla belediye burada mesai yapsın diye özel bir ekip görevlendirmiş ama yapılan bu görev sorunu çözmüyor. Çünkü adı üzerinde seyir tepesi burası. Tepe, şehri seyretmek için Konya'dan gidenlerle dolu. Buna Beyşehir tarafından gelirken katılanları da eklemek lazım. Zaten seyredilsin diye belediye 1 lira karşılığında dürbünler de koymuş. Gelip geçen kah fotoğraf çekiniyor kah şehrin fotoğrafını çekiyor. Kimi de çayını getirmiş, ailecek çay içmeye çalışıyor. Bu arada içkisini içenler de eksik olmuyor. Bir ara eski Meram Tıp binalarının oradan yukarı tırmanmıştım. İzlediğim yol bitti. Ne yapayım derken baktım Seyir Tepesindeki bayrak dalgalanıyor ve üstelik bana çok yakın. Cahil cesaretiyle tepeye diklemesine emekleyerek tırmandım. Tırmandım ama gelin bana sorun. Yukarıdan içilip atılmış ve kırılmış içki şişelerinin un ufak olmuş cam parçalarının içinden, dikenlerin arasından kendimi yaralamadan nasıl çıktım, bunu bir ben bilirim. Bizim seyirzadeler dertten ve zevkten içip içip şişelerini aşağıya yuvarlamışlar.
Fazla dağıtmadan tekrar konumuza dönelim. Seyir tepesinde otopark yok mu? Bayrağın dalgalandığı yerde büyükçe bir ücretsiz otopark var. Vatandaş aracını oraya koyup sonra seyretse diyeceğim. Ama park dolu. Kolay kolay park yeri bulunmuyor. Çünkü tepedeki lokantaya gelenlerin araçlarıyla dolu park. Bu durumda vatandaş ne yapsın, belediye zabıtası ne yapsın. Vatandaş yasak dinlemeyip koymaya devam ediyor. Trafiği tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda toplu halde bisiklet süren bisiklet severlerin yolunu da kapatıyor. Zabıta da yolu açacağım diye didiniyor. Bu durumda ne yapılabilir?
Gördüğüm kadarıyla tepeye çıkan yolun sağına yapılmış kaldırım, 6-8 kişinin aynı anda geçebileceği şekilde geniş. Belediye kaldırımın bazı yerlerini biraz daraltıp seyir için gelenlerin araçları için cep yapabilir. Gelen araç bir beş dakika aracını park edip Konya’yı temaşa edebilir ya da kaldırımı tümden daraltıp burasını ücretli park haline döndürebilir. Zaten belediye yol kenarlarını ücretli park olarak çalıştırmakta çok maharetli. Burasını da ücretli park yapsın. Araç durur durmaz da park ücreti işlesin. Aracını park ederek Konya’yı seyretmek isteyen vatandaş bedelini ödesin. Bundan belediye de kazanmış olur. Belediye böyle bir düzenlemeyi düşünmüyorsa burada ayrıca zabıta görevlendirmesine gerek yok. Koyacağı kamera veya mobeseler vasıtasıyla duran aracın plakasına park cezası adı altında cezai işlem uygulayacak. Plakaya ceza yazıldığını bilen bir vatandaş kolay kolay gelip buraya park etmez. Böylece sorun çözülmüş olur. Buralarda görev yapan zabıtalar da başka yerlerde değerlendirilmiş olur. Bunların hiçbiri olmayacaksa belediye mevcut otoparkı nasıl büyütecekse büyütecek.