Zaman zaman otobüs durağında karşılaşıp hal-hatır sorup şahsen tanıdığım bir öğretmen emeklisiyle bugün durakta tekrar karşılaştım. Selamlaşıp hal hatırdan sonra yanımıza biri daha yaklaştı: "Evlenmişsin yeniden, hayırlı olsun" deyince ben de hayırlı olsun dedim.
İkinci evliliğini yapan emekli öğretmenin sevincine diyecek yoktu. Zaten çok konuşan biriydi. İyice açıldı. Konuştukça konuştu. Az sonra otobüs gelince de bizi bırakıvermedi. Dörtlü koltuğa oturduk. Nasıl evlendiğini anlattı:
Rahmetli hanım vefat edeli iki yıl oldu. Kanser hastasıydı. Tedavisi için çok uğraştım. Son zamanlarında durumu iyice kötüleşince kendisine durmadan hizmet ettim, hiç yüksünmedim.
Vefatından önce çocuklarımı topladı. Benim beş çocuğum var. Hepsi de benim gibi öğretmen. Onlara "Ben öldükten sonra kemiklerimin sızlamasını istemiyorsanız babanızı evlendireceksiniz. Babanız kendi başına yapamaz, sizin yanınıza da gelip kalamaz." dedi.
Eşim vefat edeli iki sene oldu. Eş-dost 200 kadar aday gösterdi. Hepsiyle bir bardak çay içtim. Bir daha da görüşmedim. Çünkü hiçbirine içim ısınmadı. Sonunda 54 yaşında hiç evlenmemiş doğru dürüst ailesi dışarı çıkarmamış bu köylü kızı çıktı karşıma. İlk görüşmemizde bana "Ben sana aşık oldum" dedi. "Ben de seni sevdim, aşık oldum. Benim şu şu şartlarım var" dedim. "Tamam" dedi. "Çocuklarımla tanıştırdım. Çocuklarım da tamam, biz de çok sevdik, evlenin" dediler.
Nikâhımızı kıydıktan sonra yeni hanımım "Haydi rahmetlinin mezarına gidelim" dedi. Gidip dua ettik. Şimdi haftalık ziyaretine gidiyoruz. Her gidişimizde onun sayesinde seninle evlendim, seni buldum" diyor bana. Bizim rahmetliyi de çok seviyor, gezmeyi de. Çünkü ailesi hiçbir yere çıkarmamış. Ben de her akşam gezdiriyorum.
Etrafımda pervane gibi dönüyor, su içeceksem hemen gider, getirir. Üşüme diye çoraplarımı verir. Bana saygıda kusur etmiyor. Size şaka gibi geliyor ama biz çok mutluyuz. Bu, Allah'ın kaderi. Benim karşıma çıkardı. Allah isteyince oluyor, dedi.
Ayrılmadan önce yaşını sordum. 68 yaşındayım ama hiçbir hastalığım yok. Hayatımda hiç ilaç kullanmadım, dedi.
Sonradan evlenenlerin çoğu evliliğinden pek mutlu olmaz, hatta çoğu erkekler kandırılırken bu beyefendinin mutlu olması beni fazlasıyla sevindirdi. Umarım aynı şekilde devam eder. Allah kimsenin huzurunu bozmasın, geçim ve dirlik versin, iyilerle karşılaştırsın.
Not: Merak ettiğim bu yaşında iki yüz kadar gelin adayıyla görüşmüş. Maşallah bu yaşında bu işi nasıl becerdi bilemiyorum. Demek ki sosyal biri. Naçizane vardığım ilk kapıda kaldım. O da utana sıkıla…