“Ne yazsam, ne etsem” diye düşünürken, “Şöyle biraz düşünürlerden falan bahset de biraz genel kültür noktasında aydınlat” diyenler oldu yakın çevremden. İyi madem. Yine her zaman olduğu gibi dilim döndüğünce, bildiklerim nispetince yazayım.
‘Buda’ ismini herkes duymuştur ya da bir aşinalığı vardır. Bu şahsiyet, “Bakış açılarına ve algılara takılıp kalanlar dünyayı, insanları inciterek gezerler” demiş. Şimdi bu söz derin mi yoksa sığ mı diye düşündüm. ‘Bakış açıları ve algılar’ üzerinden hadiseyi değerlendireyim. Dünyada oldukça fazla bakış açısı ve algıdan bahsetmek mümkün. Mayın tarlasında yürüyormuşsun gibi aynı. Basmaman pek de mümkün değil. İllaki bir bakış açısına kendini kaptırabiliyorsun. Mesela politik ideoloji üzerinden ele alalım. Duracağın yeri belirlemek için çaba sarf ediyorsun, bilgi edinmek için enerji harcıyorsun, anlatırken dil döküyorsun vesaire. Kimliğin, kişiliğin ona göre şekilleniyor. Ancak kendinle boğuştuğunun farkına varmazsın. Bakış açısına kendinizi kaptırdığınızda insanlara ıstırap çektirirsiniz. Bakış açısı noktasında sınırların ne kadar geniş olursa o kadar kalitelisindir. Esas mevzu bu.
Şu dönemde insanlar, sürekli mavi ekran veren bilgisayarlar gibi oldu. Sürekli yazılım çöküyor. Uyumsuzluk var. Algı yöneten bir şahsiyet çıkıyor piyasaya ‘bakış açısı ve algılara takılıp kalanlara’ bir yazılım yüklüyor nihayetinde de voleyi o vuruyor sen de çöküyorsun. Yazılım çöküp durduğunda da, “Bu işte bir yanlışlık var” diye düşünülmüyor. Ya da “Ben bu işin ehli bir uzmana gideyim” deniyor neticesinde de yeni bir uyumsuzluk yaratacak bir yazılım yükleniyor. Sistem kasıyor artık.
Enteresan olan ve bir türlü anlayamadığım hadise şu; insanoğlu aynılaşıyor. Hangi ırktan olursa olsun. Farklılık olarak görülen, düşünülen, söylenen şeyler bile aynı. Düşünceyi de geçtim, insanların tipleri de birbirine benziyor. “Şu kız da aynı şunun gibi, a ben bunun aynısını gördüm” dediğim kişi sayısı her geçen gün artıyor. Ancak insanoğlu bu şartlarda bile ama büyük ama küçük savaş çıkarmayı başarabiliyor. Bunu bir türlü anlamıyorum. İnsanoğlunun bunu düşünmesi lazım…