Bu millet ilerlemeyi yanlış harmanlayan kuşaklardan çok çekti. Bir düşünün; Doğruyu kabul etmemeyi meziyet bilip aydınlandığını sanan vasat bir gençliğin nesil yetiştirecek olması çağın en tehlikeli hastalığı oldu. Absürt olmayı, değerleri hiçe saymayı meziyet sayanlar ustalaştı. Bunlar o kadar çabuk yayıldı ki her kesimde bunun etkileri açık, seçik görünüyor.
İş öyle oldu ki inancımızın, geleneğimizin, töremizin yasakladığı şeyler sorgulanmaya başladı. Bu bir akım haline geldi. Aşırılık gündem, moda oldu. Giyim, kuşam, konuşma ve fikirleriyle aykırılaşan nesil birileri için vazgeçilmez oldu. Çünkü bunlar çabuk galeyana gelen, kültürüne ecdadına yabancı olan kesim rahatça yönlendirilebiliyor.
Bir oluşuma bağlı olmadan yaşama düşüncesi mevzubahis olan nesli asi bir hale getirdi. Kendileri gibi düşünmeyenleri cahil sayan, bağnazlıkla suçlayan bu nesil, kuralları hiçe sayıyor. Büyüklere hürmetsizlik, saygıda eksiklik, merhametsizlik önemli bir hastalık haline geldi. Sapkın görüşleri savunmayı sorumluluk biliyorlar. Bu kesim adeta kültürel bir dinamit. Bu tür düşünceler bir tercih olamaz. Siyasi görüş, fikir hiç olamaz.
Bu düşünce ile mücadele etmek millet olarak bizler için sorumluluktur. Temellerimize yapılan saldırılara seyirci kalmamalıyız. Bilinçli olmalıyız. Onlara yabancı olmamalıyız. Öyle ki düşmanı tanımadan girişilecek bir fikir harbinin sonuçları hazin olacaktır. Kulak kesilin izlediklerine, dinlediklerine. Dışlamamalıyız onları. Bu kesimin varlığını kabul ederek, ağır tahribata yol açılmadan dirilmek lazımdır diye düşünüyorum.