Dezenformasyonu dezenfekte etmek
Küresel bir hale gelen Kovid-19 salgını, sayısız çevrimiçi söylenti ve sahte haber üretmiş durumda. Tüm dünya bir yandan Kovid-19’la savaşırken diğer yandan da “infodemik” olarak adlandırılan bu tür içeriklerle başa çıkmaya çalışıyor.
Sosyal medya, sosyal dünyamızdaki bilgileri son derece hızlı ve kapsamlı bir şekilde öğrenmemize izin veren bir ortam. Dünyanın diğer bölgelerindeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili haberleri veya bulunduğumuz mahallede meydana gelen anlık olayları bu sayede dakikalar içinde öğrenebiliyoruz. Özellikle hepimizin sosyal mesafe uyguladığı şu dönemde psikolojik sağlığımız için inanılmaz derecede önemli olan sosyal medya, birbirimizle sosyal olarak bağlantı kurmanın önemli bir yolu. Ancak sosyal medyada yer alan tüm bilgilere erişmek bazen endişelere yol açabiliyor. Çünkü insan, doğası gereği kötü haberlere dikkat etme eğiliminde ve bu durum bir şekilde kaygıyı arttırıyor.
Gerçek haberlere kıyasla sahte haberler daha şaşırtıcı, üzücü, öfkeyi veya endişeyi tetikleyen bilgiler içerir. Çünkü sahte haberler dikkati çekmeye odaklı olduğundan gerçek hikayelerden daha abartılı olurlar. Bu özellikleri barındıran içerikler iki kez kontrol edilmeli. Örneğin dramatik bir şey okuyorsanız, ulusal medyanın bunu rapor etmiş olma olasılığı çok yüksektir. Eğer bunu haber olarak bulamıyorsanız bu bilgi güvenilir bir bilgi olmayabilir. Bazen bu gibi içeriklerde sırf kafa karıştırmak için doğru bilgiyle yanlış bilginin harmanlanıp sunulduğu da görülüyor ki bu durum doğru olanı tespit etmeyi zorlaştırıyor. Hatta bazen bu tür mesajların, doktorlar, hemşireler ya da güvenilir yakınlarımız tarafından paylaşıldığına şahit oluyoruz. Bu kişiler paylaşmadan önce tüm hikâyeyi okumamış, sadece gözden geçirmiş olabilirler. Bu durumda paylaşmaya karar vermeden önce, hikayelerin doğru bir şekilde okunduğundan emin olunmalı ve doğruluğunu teyit etmek için bazı kontroller yapılmalı. Örneğin içeriklerin doğruluğunu kanıtlamak için anahtar kelimelerle arama yaparak başka kaynaklara ulaşılabilir.
Paylaşım yapan hesabın gerçek hesap olup olmadığı ve ne zaman oluşturulduğu kontrol edilmeli. Örneğin bugünlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca adına açılan birçok sahte hesaptan paylaşım yapılıyor. Sosyal medya platformları, gerçek hesapları doğrulamanın yanı sıra sahte hesapları ve hikayeleri kaldırmaya veya işaretlemeye çalışan bir sistemle yürür ancak görüyoruz ki bu da bazen yetersiz kalıyor. Bu sisteme hâkim olmayan kullanıcılar hesabın doğruluğunu teyit etmeden sahte hesaptan yapılan paylaşımı rastgele kendi hesaplarından da paylaşıyor.
Şüphe uyandırması gereken diğer ipuçları arasında içeriğin olağandışı sayıda beğeni alması veya yüksek oranda paylaşıma sahip olması dikkati çekiyor. Bu belirtiye dikkat etmeli, aşırı derecede paylaşmaya teşvik eden mesajlara şüpheyle yaklaşılmalı. Bununla birlikte güvenilir gazetecilerin ve kuruluşların tekrarlanan yazım ve dilbilgisi hataları yapma olasılığı epey düşüktür. Bu belirtiye dikkat ederek, tamamen büyük harflerle yazılmış veya çok sayıda ünlem işareti içeren içeriklere karşı tedbirli olunmalı.