İz bırakan eğitimci olabilmek -2

Özcan Dalgıç

Bir önceki yazımızda bir eğitimcide olması gereken temel vasıfları irdelemeye çalışmıştık. Çünkü ülkemiz­ de ciddi problem olmaya devam eden, bir eğitim sistemimiz bulun­maktadır. Sağlam karakterli, inançlı, ahlaklı, bilgili ve kendini yetiştirmiş başarılı bir neslin yetişmesi ancak fedakâr eğitimciler vasıtasıyla ola­caktır. Yavrularımızın yeniden bir ruh kazanabilmesi ancak eğitimcilerin kendine gelmesi, üzerindeki ataleti atması ile olacaktır. Etkili ve etkileyici bir eğitimci olabilmek için;

Eğitimci gülen yüzüyle pozitif olmalı, etkili iletişim kanallarını kullanmayı iyi bilmelidir.

Eğitimci öğrencisini tanımalı, öğren­cisinin derdiyle dertlenmeli, gereken desteği verebilmelidir.

Eğitimci öğrencisine sadece bilgi ak- tarmamalı aynı zamanda öğrencisine özgüven aşılayan, sosyalleşmesini sağlayan, kendisini ifade etmesine destek ve imkân veren bir anlayışta olmalı.

Eğitimci şahsi problemlerini evde bırakmalı, evi evde, okulu okulda yaşaması gerekmektedir. Günlük meşguliyeti döviz, borsa, araba, ev muhabbetinin ötesine geçmeli. Kendisinin ve öğrencilerinin eğitimini nasıl üst seviyeye çıkartabilirimin endişesini taşımalı.

Eğitimci teknoloji nimetinden istifade ederek, öğrencisinin gelişimini daha sağlıklı ve hızlandırmanın yollarını aramalıdır.

Eğitimci çocuklara ahlakımızı, inan­cımızı, edeplerimizi, kültürümüzü yaşayarak, yaşatmalı. Teşvik ve takip etmeli.

Eğitimci bu çocuk prob­lemli bana ne dememeli, çocuğun problemini araş­tırarak, problemin çözüm yollarını bulmalı ve uygu­lamalıdır. Her çocuğun bir kilidi olduğunu, ona göre anahtar bulması gerektiği­ni bilmelidir.

Eğitimci çocuklara sevgiyi adaletli bir şekilde dağıtıp, öğretmenine sevgi ile bağlanması sağlamalıdır. Bütün öğrencilerine elinden geldiğince, eşit ilgi ve alaka göstermelidir.

Eğitimci öğrencisiyle alay etme­meli, gülünç duruma düşürmemeli, hakaret etmemelidir. Bunları yapması durumunda öğrencisinin ruhunda yara açacağını düşünerek hareket etmelidir.

Eğitimci yaptığı işin bilincinde olmalı, sadece maaşa endeksli değil aynı zamanda Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmalı. Yetiştirdiği nesillerin ona sadaka-i cariye olarak geri dönece­ğini, ahiretinin de kurtulmasına vesile olacağını bilmeli. Yeterli hassasiyeti göstermediğinde ise bunun bir ve­bali, bir sorgusu olacağına inanma­lıdır.

Peygamber mesleği sahibi olmanın hazzını yaşayan eğitimcilerden ola­bilmek temennisiyle...