Her savaşın sonucunda sulh yapıldığı gibi, gelin ve kayınvalide savaşlarında barışın sağlanması için sulhun yapılması gereklidir. Savaşı devam ettirmek gafletinde bulunanlar dünya hayatlarını zindan etmeyi seçmişler demektir. İnsani ilişkilerimizde, önyargılı olmayacak, suizan etmeyecek, sabırlı davranabileceğiz. Edepli konuşacağız, nazik davranacağız, hediyeleşip, gülümseyebileceğiz.
Gelin ve kayınvalide savaşlarının, diğer faktörleri olan kayınpeder, kayınbirader, elti, görümcelerde vardır. Ama esas problem çözüldüğünde diğer faktörler etkisiz hale gelebilmektedir. Bunun için öncelikle sözümüz gelinlere, sonra kayınvalidelere ve damatlaradır.
Gelin, sulha yönelik ilk hareketi başlatan, barış elini öncelikle uzatan olmalıdır. Değerlerimize ve kültürümüze göre böyledir. Karşısında eşini doğuran, büyüten ve yaş olarak saygı duyulması gereken bir büyük vardır. Eşinin, annesini kıskanmadan onu paylaşmayı öğrenmelidir. Onu kendi annesiymiş gibi sevmek, saymak, saygıda kusur etmemesi gerekir. Başta annesi olmak üzere çevresinin kayınvalidesine karşı önyargılı olmasına sebep olacak telkinleri bir tarafa bırakmalıdır. Genç kızlık döneminde ev işlerini öğrenmeye yeterli fırsatı olmamışsa, annesi gerektiği gibi yetiştirmemişse kayınvalidesini, bir anne, bir hoca, bir usta olarak görmelidir. Onun hayat tecrübelerinden istifade etmelidir. Yerine göre çocuk yetiştirmesinden, çamaşırına, ütüsünden, yemeğine varıncaya kadar ev hanımlığı hususlarından ondan ders alması gerektiğini bilmelidir.
Gelin, kayınvalidesi büyük olduğu için ara sıra hal hatır sormalı, hediyeleşmeli, ziyaret etmeli, misafirinin yanında onu pohpohlamalı, işlerine yardımcı olmalıdır. Sabırlı, saygılı en önemlisi edepli davrandığı zaman ne olursa olsun kayınvalidesinin gönlünü kazanacağını bilerek hareket etmelidir. Onun huysuz davranışlarına, arada yaş ve nesil farkı olduğunu bilerek sabır göstermeli, bunu başardığında eşini kazanacağını bilmelidir.
Yaşanılacak sorunlarda haklı gözükmek adına, bire bin katmamalı, olayları büyütmemeli, kendi anne-babasını işin içine çekmeden problemi çözmeye çalışmalıdır. Her problemde arkasına bakıp ailesini aramamalı, ailesinin yanına çekip gitmemelidir. Avantaj kazanmak için evlatlarını, babaannelerini düşman belleyecek şekilde, onu sevmeyecek şekilde yönlendirmemelidir.
Geçmişte yaşanan tartışmaları, problemleri ikide bir ortaya sürmeden, canı gönülden Anne demeyi bilebilmelidir. Kendi annemizle yaşadığınız sorunları, onunla uyuşmayan anlayışlarınızı, nasihatlerinden sıkıldığınızı, bağırıp çağırmalarını unutup kendi annenize nasıl sıcak davranabiliyorsanız, kayınvalidenize de aynı sıcaklığı gösterebilmelisiniz.
Eşinizin, kendi ailenize göstermesini istediğiniz ilgiyi, sevgiyi, saygıyı öncelikli olarak siz göstererek maça 1-0 önde başlayabilirsiniz. Gönül kazanmak veya düşman kazanmak sizin elinizde.
Kayınvalide ise gelinini kendi kızı gibi görmelidir. Kendi kızınız gibi onu sevmeli, yumuşak davranmalıdır. Kendi kızınıza söylemediğiniz şeyleri gelininize söylememelidir. Oğlunun hayat arkadaşı olduğunu kabul etmeli, kendisine rakip olarak, yabancı olarak görmemeli, kıskançlık krizlerine girmemeli. Oğlunu yetiştirirken, kendine endeksli yetiştirdiği yetmiyormuş gibi, evlendiğinde de kendi ekseninden çıkmaması için gardını almamalıdır.
Oğlunun iplerini elinde bulundurmak adına gençlerin her alanına karışmamalı. Bir zamanlar gelin olduğunuzu unutmadan hareket etmeli, ona yardımcı olmalı, evliliğe alışmasına, yeni evine alışmasına, yeni akrabalara alışmasına fırsat vermelidir. Kendi alıştığı ortamdan, kültürden yeni bir hayata, o ortama ve kültüre alışmasına yardımcı olmalıdır. Her işlerine karışmanın, her şeyi eleştirmenin kim olursa olsun sıkıntı olacağını bilerek hareket etmeli. Eleştiriden daha ziyade, kızım şöyle yaparsan daha iyi olur, böyle yaparsan daha iyi olur diye fikir vermelidir. Kayınvalide, oğlunun, gelininin ve onların evliliğinin üzerine iktidar olmaya çalışmamalıdır. Onlara karı koca olmalarına, kendi kararlarını alabilmelerine fırsat tanımalıdır. Onların özel bir yaşantılarının olduğu bilinci ile hareket etmelidir. Hele aynı evde yaşıyorsanız ona 2. sınıf insan muamelesi yapmamalı, o evde sığıntı gibi yaşamamalıdır.
Gelininizin kendi annelerini ve akrabalarını ziyaret etmesine veya onları misafir etmesine karışmamalı, engel olmamalıdır. Dünürlerinizle, düğün öncesinde ve sonrasında sağlıklı ilişkiler kurmaya çalışmalı, daha yolun başındayken küçük meseleleri büyütmemedir. Sorun olabilecek her şeyi (mehiri, çeyizi, nişanı, düğünü, vs..) her şeyi başta konuşmalı, her iki tarafta birbirine yardımcı olmaya çalışmalıdır. Aileler, israfa kaçacak, maddi külfetleri çoğaltacak, gençlerin cicim aylarında borçlarla boğuşmasına neden olacak harcamalardan kaçınmalıdır.
Ev işlerinde eksiklerini gidermesine yardım ederek, iyi bir eş, iyi bir ev hanımı olmasına yardımcı olduğu taktirde kendi evladının rahat edeceğinin bilincinde olmalıdır. Gelinin çocuk bakımına, büyütmesine yardımcı olmalı ama zamanın değiştiğinin farkına vararak kendi çocuğunu büyütürken kararlarına müsaade etmeli, anne olma hazzını yaşamasına izin vermelisiniz.
Damat ise, ne annesinin ne hanımının yörüngesinde olmalıdır. Her ikisinin de gönlünü kazanmayı, adalet terazini kullanmayı bilmeli, tavşana kaç tazıya tut demeyi bilmeli. Her iki tarafın arasında kalmadan, gönüllerini kırmadan dengeyi sağlayabilmeli. Ne annesinin zulmüne çanak tutmalı, ne de hanımının saygısızlığını görmemezlikten gelmeli. Her iki tarafı da tutmadan, müdafaa etmeden, tarafsızlığına gölge düşürmeden hareket etmeyi bilmeli, güvenilirliğini kaybetmemeli. Çözümler üretmeli, problemlerden kaçmamalı.
Özcan Dalgıç
Aile ve Çocuk Danışmanı - Psikoterapist