İletişimde, iki kişi arasında kurulan sözlü, simgesel veya yazılı mesaj alışverişi vardır. İletişimi yüzeysel kılan, negatifleştiren, tek taraflı bir durum haline getiren bazı tavırlar vardır. Özellikle çocuk ve gençlerle iletişim kurarken bu tavırları sergilemek karşımızdakinin kendini iletişime kapamasına neden olur.
İnsanlar arası iletişim; kişilerin birbirlerine bilinçli veya bilinçsiz olarak duygu ve düşüncelerini aktardıkları bir süreçtir. Bu sürecin başarısı, bireyin yaşamındaki mutluluğun temelini oluşturur. Anne, baba ve çocuk ilişkisinde her iki tarafın da birbirlerinin duygu ve düşüncelerini paylaşarak kabul etmeleri ile birçok soruna çözüm bulunabilir. Çocuklarla etkili iletişim nasıl olmalıdır, sorusunun cevabını vermeden önce etkisiz iletişim yollarının neler olduğuna bir göz atalım
Emir Vermek, Yönlendirmek
“Kes şunu!”, “Yapman gerekir…”, “Yapacaksın”, “Yapmak zorundasın”, "Hemen o yemeği bitir!", "Git odanı topla!", "Hayır öyle yapma böyle yap", “Hemen derslerini bitirmeni istiyorum” tarzı devamlı kullanılan ifadeler.
Uyarmak, Tehdit, Gözdağı Vermek
“Sus, yoksa!” “Ya dediğimi yaparsın, yoksa…”, "Eğer evin içinde top oynamaya devam edersen, o topu keserim.", “Bunu bir daha yaparsan seni evden atarım.”, “Terliği yersin!” tehditlerini her seferde savurmak.
Ahlak Dersi Vermek, Öğüt Vermek, Herşeye Kulp Bulmak, Herşeye Öneri Getirmek
“Senden daha iyisi beklenir.”, "Bütün iyi çocuklar böyle yapar.", “Yapmamalıydın”, “Senin sorumluluğun”, “Şöyle yapmak gerekir.”, “Benim sana söylediklerimi yap”, “Ben olsam…”, “Bence…”, “Sana şunu önereyim”, diye devamlı nasihatlere boğmak veya çocuğun yaptıklarını kabullenmek yerine farklı alternatifler sunmak.
Yargılamak, Eleştirmek, Suçlamak, Kıyaslamak, Aynı Düşüncede Olmamak
“Olgunca düşünmüyorsun…”, “Sen zaten tembelsin…”, ""Bebek gibi ağlama", "Kötü çocuklar gibi davranma", “Komşunun çocukları ne kadar iyi notlar alıyor, sen neden onlar gibi değilsin?” eleştirilerine, yargılarına, kıyaslamalarına maruz bırakmak.
Ad Takmak, Alay Etmek
“Koca bebek…”, “Hadi bakalım süpermen”, “Gerizekalı”, “Hadi sen de sulugöz!”, “Kıskanç bir çocuksun”, “Dersini ne kadar da çabuk bitiriverdin, sen bir dahi olmalısın.“, “Sen neden dünyayı yönetmiyorsun?” gibi kinayeli, alaycı ifadeler kullanmak.
Tanı Koymak Tahlil Etme, Teşhis Koyma
"Çaba göstermediğin için derslerin zayıf.", "Aslında sen öyle demek istemiyorsun.", “Senin derdin nedir biliyor musun?”, “Herhalde çok yorgunsun”, Bu mesajlarla çocuğa ben seni senden daha iyi tanırım mesajı verilir ve çocuk yanlış anlaşıldığını hissedebilir.
Övmek, Aynı Düşüncede Olmak, Olumlu Değerlendirmeler Yapmak
“Çok güzel!...”, “Haklısın o öğretmen bir şey bilmiyor”, “Bence harika bir iş yapıyorsun…” Çocuğun bir sorunu olmadığı zamanlarda kullanıldığında yararlı olan cümle kalıpları, sorun olduğunda ve devamlı kullandığında zarar verebilir. Çocuğun beklenen, olumlu davranışlarını takdir etmek önemlidir. Fakat sürekli tekrarlanan ve moral verme amaçlı olan ""Sen akıllı çocuksun, yapabilirsin" gibi yücelten mesajlar, çocukların omuzuna aşırı yük bindirebilir, yapamadığı taktirde başarısızlık hissi uyandırabilir. Normal şartlarda olumlu olan cümleler, bu şekilde hareket edildiğinde olumsuz bir iletişimin kurulmuş olmasını sebebiyet verebilir.
Özcan Dalgıç
Aile Danışmanı / Çocuk ve Ergen Psikoterapisti