Çocuklarda Okul Fobisi Oluşturmadan, Okulu Sevdirelim -1-
İlk defa kreşe veya okula iIk gidecek çocuklarda heyecan ve neşe varken, bazılarında ise I annelerinden ilk defa ayrılmaları, yeni bir ortama girmeleri, yeni bir deneyim yaşayacak olmaları nedeniyle korku ve endişe vardır. Okula gitmek istemeyen, anneden ayrılmayı ret eden, devamlı ağlayan çocuklarda görülen endişe ve korku hallerine okul korkusu, okul fobisi denilmektedir.
Çocukların okula başladığı ilk günlerde uyum problemi yaşaması beklenen bir durumdur.
Kimi çocukları 1 günde alışırken, kimi çocuklar için bu süreç birkaç haftayı bulabilmektedir. Okul fobisi görülen çocuklarda “Burada ya kaybolursam”, “annem beni burada unutursa”, “yemek için zorlarlarsa”, “altımı ıslatırsam” vb... birçok endişeleri, korkuları olabilir. Çocuk bunu ailesine, “Okula gitmeyeceğim. Anneciğim beni bırakma, ayrılmak istemiyorum... Korkuyorum okuldan... Ya servis beni eve getirmezse” vb. ifadeler ile dile getirebilir. Bir kısım çocuklarımız ise hal, hareket ve davranışlarıyla endişelerini ve sıkıntısını belli ederler.
Akşam yatarken başlayan, sabahleyin kalkarken devam eden isteksizlikler, şikâyetler, oflamalar, sanal hastalık bahaneleri, hırçınlıklar, ağlama ve öfke nöbetleri, iştahsızlık, uyku düzensizliği, içe kapanma görülebilir. Okul saati geçtikten sonra veya okula gidilmeyeceğini anladığı anda bunlardan eser kalmayabilir.
Çocuğumuzun eğitim hayatına başlayacağı ilk günde olumsuz etkiler oluşmaması için çok dikkatli olmak gerekir. Okulunu, öğretmenini seven bir çocuk okula gelip gitmede problemler çıkarmadığı gibi derslerini seven, eğitime açık, başarılı bir çocuk olur. Okul fobisi oluşan, okuldan korkan, endişeleri yerleşen çocuklar eğitim süreçlerinde hep problemler yaşarlar.
Okul fobisinin oluşmasının nedenleri;
Okul fobisi anaokuluna ve ilkokula yeni başlayan, bilhassa erkek çocuklarda yoğun olmakla birlikte tüm çocuklarda görülebilir. Okul fobisi oluşmasının birçok sebebi olabilir.
Ailenin ev değiştirmesi, göç etmesi, çevre değişikliği çocuğun okula başlama dönemine denk gelmiş ise çocuk yeni bir ortama daha tam alışmadan, okula başlaması, Çocuğun ebeveyninin vefat etmesi, bir yakınını veya evcil hayvanını kaybetmesi, aileden birinin hastaneye yatması nedeniyle Anne-babanın uzun süren geçimsizlikleri, ev içerisinde fiziki ve sözlü şiddetin varlığı, boşanma süreçlerin bu döneme denk gelmesi, Ailede sosyo-ekonomik kriz hallerinin çocuğa yansıması, Okulda öğretmen ya da arkadaşlarınca küçük düşürülmesi, korkutulması, Çocuk evden ayrıldıklarında, annesinin başına bir şey geleceğinden, kendisinin başına bir şey geleceğinden, okulda yalnız kalacağından, okulda unutulacağından, servisin götürmeyeceğinden, yeni kardeşi olduğundan dolayı evden gönderildiği düşüncesinden, o okuldayken annesinin kardeşiyle gezmeye gideceğinden, yemek ve tuvaletiyle ilgili sorunlar yaşayacağı gibi düşüncelerden dolayı endişe eder ve korkuya kapılırlar.
Özgüveni olmayan, çocuğun etrafında pervane olan, çocuk merkezli bir dünya kuran, çocuğunun her istediğini yapan, çocuğun ve annenin birbirine bağımlı olduğu, aşırı koruyucu annelerin çocuklarında daha sıklıkla görülmektedir. Bağımsız bir birey olma yolunda gidemeyen çocuk bir an bile olsun annesinden ayrı kalamaz. Okul fobisinin oluşmasında kısmen babanın rolü olsa da ağırlık rol anneye aittir.
Aşırı koruyucu, mükemmeliyetçi ailelerde, yetişen çocuğun sosyal ortamlarda kendine güveni azdır. Akranlarıyla nasıl iletişim kuracağını, nasıl oynayacağını bilemez. Esasen anne aşırı koruyucu tavırları nedeniyle yavrusunun okulda tek başına yapamayacağının endişesini yansıtır. Kendisi ağlamaklı veya endişeli bir yüz ifadesine sahiptir. Çocuk annenin bu durumundan olumsuz etkilenerek, okula alışmakta zorlanmaktadır. Çocuktan önce anne rahatlamalıdır. Anne okula ve öğretmene güvenirse bu çocuğa olumlu yansıyacaktır.