Türkiye’de medya okuryazarlığı noktasında ciddi bir sorun var. Sorun eksiklikten kaynaklanıyor. Bu medya okuryazarlığı olmadıkça da işler pek yolunda gitmeyecek gibi. Birileri medya mensupları da okuyucu da bir şeylerden hep şikayetçi olacak…
Mevzuya neden böyle pat diye daldım? Anlatayım. Sürekli yorumlar görüyorum haber sitelerinde; “Hadi şu haberi yapın da görelim” ve türevi cümlelerin kullanıldığı. Size biraz medyanın çalışma sistemi ve işleyişi ile ilgili bilgiler paylaşayım. Tabii her zaman olduğu gibi bildiklerim nispetince, dilim döndüğünce… Büyük bir sırrı paylaşmıyorum aslında. Mevzuyu bir bilenler bir de bilip de bilmezlikten gelenler var. Bilmezlikten gelenler genelde medyayı millete ‘taşlatanlar’ oluyor.
Demokratik bir ülkede medya en büyük güçtür. Kimi 4 büyük güçten biridir der ama kabul etmek gerekir ki en büyüğüdür. Diğer üçü ne? Yasama, yürütme, yargı. Medyanın gücünün odağında ne var? Millet var. Ama dediğim gibi, demokratik bir ülkede. Güç odağı ile medya arasında karşılıklı çıkar ilişkisi vardır. Medya, gücünü kimden alıyorsa onu kollar. Bundan dolayı, istese de istemese de gücünü kimden alıyorsa onun hatalarını görmezden gelir. İktisadın derinlerine inmenize gerek yok. Bir şeyin parasını kim veriyorsa o şeyin sahibi odur. Aslında sadece medya için geçerli olan bir kural değildir bu. Sistem bozuk…
Peki, medya milletten güç alamadığı takdirde ne olur? Medya kendine bir başka güç odağı bulur. O güç odağı da ekseriyetle siyasi iktidar olur. Yani medya gücünü iktidardan alır. E, şimdi siz diyeceksiniz ki, “Medya hani tarafsızdı, medyanın tarafsız olması gerekmez mi? Tarafsızlık ilkesi doğrultusunda bunları bunları yapmanız gerekir” falan. Soruyorum size; siz tarafsız mısınız? Aklınızdan geçenleri susturun, samimi cevap verin. Ya da ben vereyim; tarafsız değilsiniz…
Medyanın falan konuda haber yapmamasını eleştirenler var ya, işte onlar bir düşünsünler. Medya eğer gücünü milletten alsa idi, medyanın yapamayacağı bir haber olur muydu? Eğer öyle bir koşulda medya görevini yerine getirmiyorsa o zaman nalına da mıhına da vur. Ama bir bak bakalım böyle bir ortam var mı? Yok.
Ya kardeşim, sen evinde internet sitesinden haberlere göz gezdirirken, o haberi yapan muhabirin başına gelenlerden haberin var mı? Gerçi olduğu zaman da aranızdan birileri “İyi olmuş” diyor ama neyse. Birileri kürsülerde “Sine-i millet” derken kürsünün altında bir kare fotoğraf çekmeye çalışan muhabir göğüs göğse muharebe veriyor. Medyanın gücünü milletten aldığı bir ortamda koltuk sahibi şahsiyetler ceketlerinin önünü iliklerdi.
“Millette destek verecek hal mi kaldı” diye de düşünmeyin. Yeter ki destek olmak isteyin. İnternet sitesine tıklamak bile bir destektir. Türkiye genelinde yerel medyanın bu anlamda yüzüne bakan yok…
“Bizim gazetede durumlar nasıl?” diye sordum. “Sıkıntı yok, okunmalarda gayet iyi durumdayız” dediler. Ama istiyoruz ki her şey daha güzel, daha iyi olsun. İnşallah olur…
Saygılar bizden...