Kim Size Maskeleri Çıkarın Dedi?

Nihal Şahsenem Akköse

1 Temmuz itibarıyla normalleşme başladı ve kısıtlamaların büyük bir kısmı kaldırıldı. Normalleşme başladı başlamasına ama sokağa baktığımızda vatandaşta korona bitmiş, tehlike geçmiş gibi bir havanın hakim olduğunu görüyoruz.

Normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte insanlar sanki mahpustan çıkmışçasına sokaklara, caddelere, mekanlara aktı. Fakat insanlar yine kuralları bir kenara bıraktı. Mesafe hak getire, maske takılı değil. Normalleşme yine yanlış anlaşıldı galiba. Normalleşme kararı koronavirüs tehlikesi geçtiği için ya da virüs yok edildiği için alınmadı. Tahribatın boyutu yeteri kadar anlaşılmadı herhalde…

Normalleşme kararını desteklemekle birlikte ipin ucunun kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Rehavete mahal verilmemeli. Kontrol, tedbir elden bırakılmamalı. Genelgede yer alan maddeleri tek tek burada ele almaya gerek yok. Zaten herkes bir şekilde görüyor. Özetle sokağa çıkma kısıtlamaları ve şehirlerarası seyahat kısıtlamalarının kalkması rehavete yol açtı. Alınan karara rağmen maske kullanma zorunluluğu sürüyor. Zaten tedbirlerin en sıkı olduğu dönemde bile maske konusunda insanlar ihmalkarlık yapıyorlardı. Maske takan da vardı takmayan da. Şimdi normalleşme başladı, kurallara daha sıkı uyulması lazım kısıtlamalar geri gelmesin diye ama tam tersini görüyoruz. Maalesef.

Ayrıca maske zorunlu olduğu için ya da para cezası var diye takılmamalı. Tamam, hepimiz bu maskeyi çıkarmak istiyoruz ama sorumluluğumuzun bilincinde olmamız lazım. Kendimizi, ailemizi ve toplumu tehlikeye atmamamız için maske takmamız gerekiyor. Nitekim maske, mesafe, hijyen kurallarına uyulduğunda bu illet virüsün bulaşma hızı düşüyor. Maske ne zaman çıkarılsa vakalar artıyor. Bundan dolayı maskeyi, mesafeyi ve temizliği elden bırakmamalıyız. Bırakırsak şayet, virüsün bulaşmasına zemin hazırlarız.

Maskesini çıkaranlar, maskenizi tekrar takın. Kim size maskeleri çıkarın dedi?