Bayram geldiğinde köşe yazarlığının değişmez geleneklerinden biri köşe yazısı yazmaktır. Herkes yazar demiyorum ancak ekseriyetle böyle olur yani. Ben de bu geleneği bozmayacağım…
Hani her yıl Ramazan ayında “Nerede o eski Ramazanlar” deriz ve eski Ramazanların güzel hatıralarını hatırlarız ya. Ramazan ayı sona erince bu soru “Nerede o eski bayramlar” şekline dönüveriyor. Eski Ramazanların ve eski bayramların güzel hatıraları aklımızda her zaman canlıdır ve o duyguları yeniden yaşayabilmeyi dileriz. Ama dilemekle kalırız. Çünkü hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Sistem böyleyse demek ki…
İşin açığını söylemek gerekirse bir yandan eski bayramları ararken bir yandan yenisini bile arar olabileceğimizi düşünüyorum. Yeni neslin olduğu yerde “Nerede o eski bayramlar” diye sorduğunuzda, “Eski sen neredeysen eski bayramlar da orada” diyebilirler. Vallahi yanıt da veremezsiniz. Neden? Samimi olun. Bayram günü kapınıza erken vakitte gelen ve sizden şeker bekleyen çocuklara kapıyı açar mısınız? Çoğunuz açmazsınız. Uykunuzu bölmezsiniz.
Yoğun bir şekilde çalışıyorsanız bayramları kendinize fırsat bilip tatil beldelerine atıyorsunuz kendinizi. Bayram yapmak yerine güneşlenmeyi tercih ediyorsunuz. Sevdiklerinize, eş, dost ve akrabalarınıza sarılmak yerine denize bakmayı seçiyorsunuz. Suçlamıyorum. Herkesin hakkıdır tatil yapmak. Ancak bayramları terk ettikten sonra da çıkıp “Nerede o eski bayramlar” demek samimiyetsizlik değil mi? Bunu düşünmek lazım. Eskiden bayramlarda büyükler ziyaret edilirdi. Büyükleri ziyaret etmenin haricinde bir yere gideceksen en fazla memleketine gider, vefat etmiş büyüklerinin ruhlarına Fatiha okurdun…
Artık bayram arefesinin heyecanını hangi çocuk yaşayabilir ki? Doyumsuz bir nesil yetiştiriyoruz. Yeni bir ayakkabı alındığında heyecanlanmayan çocuklar bizim hissettiklerimizi yaşayabilirler mi? Mümkün değil. Günün sonunda bayram harçlıklarını saymanın hissiyatını bulabilir miyiz bugün? Bulamayız. Neden? Üzerine düşünmemiz lazım.
Sözün özü; Böyle giderse bayram da kalmayacak diye korkmuyor değilim.
Sağlıcakla kalın…