Ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz.
Bir tarafta 30 Mart seçimleri,
Diğer tarafta kasetler ve ses kayıt cihazları.
Her gün bir yeni gündemle güne merhaba diyoruz.
Vatandaşın aklı iyice karışmış durumda.
Kim haklı kim haksız artık herkes karıştırmaya başladı.
Ama yalın olan bir gerçek var ki,
Ülke olarak dik ve uzun bir yokuşun başındayız.
Bu yokuş aslında aşılamaz değil
Ancak biraz dikkat ve özen gerektirmektedir.
Yolumuza koyulmaya çalışılan engeller,
Panik ve öfke duygularımızı okşamamalı.
Olaylara negatif olarak bakmak yerine
Aklı selim bir şekilde yorumlar yapmalı,
Yapılmak istenenler için çareler düşünülmelidir.
Geçen senenin Mayıs ayından bu yana
Sistematik ve bilinçli bir şekilde sahnelenmek istenen oyunlar,
Birlik ve beraberliğimizi bozmamalı.
Zincirleme ilerlemeye çalışan
Anti demokratik bir uygulama ile sahnelenmek istenen oyunlar,
Milli irade ve dayanışmamızı bozmamalı.
Milletin iradesine rağmen hareket eden,
Üstelik hesap sorulması da mümkün olmayan bir yapılanma
Hiçbir demokratik ülkede kabullenilmez.
Emek emek kazandığımız haklarımızı, özgürlüğümüzü, barışımızı yaygaralara teslim etmek gibi niyetimiz hiç yok.
Sanırım sadece biz değil bu oyunları kurgulayanlar da artık bunun farkında.
Muhtemelen onlar yeni kurgulara geçecekler,
Bizler de bundan sonrası için neler yapmalı ve yapılmamalı üzerine konuşmaya devam edeceğiz.