Acaba diyorum kendi kendime,
Şu meşhur dershaneler meselesi olmasaydı,
Bu rüşvet ve yolsuzluk meselesi ortaya çıkmayacak mıydı?
Hem de tam bir seçim süreci içerisindeyken,
Ülkemiz son yılların en büyük atılımını yapmışken,
Siyasete bu ölümcül darbe yapılır mıydı?
Sadece bakan oğullarının karıştığı bir operasyon derken,
Olay dallanıp budaklanıp ilerlemeye başladı.
İktidar Partisi Ak Parti’den istifalar başladı.
Dershanelerin kapatılacak olmasıyla birlikte
Malum çevreler hükümete karşı savaş açıp,
Son hedef olarak Başbakanı pasifize etmek,
Yerel seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler öncesi,
Halkın mevcut olan güveninin zayıflatılması amaçlanmaktadır.
Ancak unuttukları önemli bir konu var.
Başbakan Erdoğan’ın halka verdiği büyük güven.
Bunun son halkasını görevine son verilen Erdoğan Bayraktar’ın
Devir teslim töreninde vatandaştan gördüğü tepkidir.
Vatandaşın Başbakan Erdoğan’a olan güven kredisi bitmemiştir.
Farklı açılımlara kapı açmak isteyenler,
Halkın Başbakan’a verdiği güçlü desteği aşamayacaklardır.
Başbakan’da partisi içerisinde rüşvet ve yolsuzluk gibi
Kirli işlere bulaşanları asla affetmeyecektir.
Halkın parasını gayri yasal olarak elde etmek isteyenler,
Bunun vebalini ve ecrini mutlaka vereceklerdir.
Yurt genelinde Başbakan’a duyulan sevgi,
Halkın Başbakan’a olan sonsuz güveni,
Daha da artarak devam edecektir diyorum.
Çünkü bu sevginin kökü çok derinlerde,
Yaklaşık on bir yıllık bir geçmişe sahiptir.
Yakın zamanda gerçeklerin ortaya çıkacağını,
Sorumluların hak ettikleri cezaları alacağını bilmeliyiz.
Ancak o zamana kadar birliğimizi kaybetmemeliyiz.
Zaten bu sorunları ortaya çıkaranları amacı,
Birlik ve beraberliğimizin yara almasıdır.
Onlara bu fırsatı vermeyelim.