Yeni bir yıla girdiğimiz bu günlerde geçmişte yaşadığımız bazı olumsuzlukları yaşamamak adına çok daha dikkatli olmamız gerekir. Bunun için de her zaman söylendiği gibi “eğitim şart” diyeceğiz.
Eğitimin şart olduğunu her zaman ve her zeminde söylememize rağmen maalesef bir türlü hayata geçiremiyoruz. 80 milyonu aşan nüfusun büyük bir çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu ülkemizde maalesef okuma oranları her zaman düşük çıkmaktadır.
İlkokuldan üniversiteye kadar yaklaşık 23 milyon öğrencinin eğitim gördüğü ülkemizde, aynı zamanda 60 milyona yakın nüfusunda kitap, gazete ve dergi okuyabilecek yaşta olduğu bir gerçektir.
Bu kadar çok okuma nüfusuna sahip olan ülkemizde yine maalesef okuma oranı dünya ölçeklerine göre çok düşüktür. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye 160 ülke arasında okuma alışkanlığı bakımından 90. sırada yer almaktadır. Bu sıralama ülkemiz adına üzüntü vericidir.
Yine yapılan bir başka araştırmaya göre halkımızın yüzde 48’i hiç kitap, gazete ve dergi okumuyor. Ancak bunun yanı sıra halkımızın yüzde 85’i gününün en az 5 saatini televizyon karşısında geçiriyor. Bunun yanı sıra gününün 4 saatini ise internet ve bilgisayar başında yani sanal ortamda geçirmektedir.
Artık millet olarak kütüphanelerin yolunu unuttuğumuz bir gerçektir. Bir diğer gerçekte üniversite öğrencilerinin bile okumadığıdır. Nedense bir türlü okuma alışkanlığına sahip olamadık. Bu konuda ailelere ve öğretmenlere büyük görevler düşmektedir.
Her gün evde kitap okumaya ayıracağımız bir kaç saat ile çocuklarımıza da bu alışkanlığı vermemiz mümkündür. Çocuklara kitap okumanın faydalarını anlatarak onlara okuma alışkanlığı kazandırmamız gerekir. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi daha iyi ve yararlı yetiştirmenin temelinde okuma alışkanlığı yatmaktadır. Yeni bir yılla yeni bir alışkanlık kazandırmak için geç kalmayalım.