Son yapılan araştırmalara göre gelişen teknoloji, modern tıptaki son gelişmeler ve dünyada sağlık alanında gerçekleşen gelişmeler ile birlikte insan ömrünün uzadığını ve bunun da dünyadaki yaşlı insan nüfusunu arttırdığını göstermektedir.
Yaşlı kim? Kimler genç, kimler orta yaşlı? Bu sorular hep sorulur ve her kafadan ayrı bir ses çıkar. Dünya Sağlık Örgütünün yaş konusunda bir kronolojik sınırı var. Buna göre 65 yaş sınır durumunda. 65 ile 74 arası genç yaşlı grubu, 75-84 arası orta yaşlı, 85 üzeri ise ileri yaşlı olarak sınıflandırılıyor.
Yapılan sayımlar gösteriyor ki, Dünyada ve Türkiye’de nüfus yaşlanıyor. Dünyada 65 yaş üstü insan 2020 yılında 604 milyonu bulacağı belirtilmiş durumda. TÜSİAD ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonuna göre biz Türkiye olarak 2040 yılından sonda yaşlı nüfuslu ülkeler kategorisine gireceğiz. Hep genç ülke diye övünüyoruz ama bu durumumuz da yavaş yavaş gidiyor.
Yaşlanan dünyada diğer ülkeler ne yapıyorsa biz de bazı önlemleri almalıyız. 2025 yılına kadar dünya nüfusunun 1 milyar artması bekleniyor. Bunun 300 milyonu 65 yaş üstü olacak. Kentleşme ve hareketsiz orta sınıf yaşam tarzı, obezite, diyabet ve diğer hastalıkların görünürlüğünü arttıracak.
Yaşam süresinin uzamasıyla artış gösteren kronik hastalıkların 2030 yılında küresel ekonomiye maliyetinin 47 trilyon olacağı bekleniyor. Ülkemizde kanser istatistiklerine baktığımız zaman ise erkeklerde ve kadınlarda farklılıklar var.
Erkeklerde ilk sırayı akciğer ve çevresindeki organlar, ikinci sırada prostat, üçüncü sırayı kolon ve rektum diye gidiyor. Kadınlarda ise ilk sıra meme kanseri, ikinci sırada tiroit ve üçüncü sırada ise kolon kanseri var.
Unutulmamalıdır ki kanser yapıcıların başında sigara geliyor. Toplam kanserlerin yüzde 30’undan sorumlu. Sigarayı kesinlikle bırakacağız ya da hiç başlamayacağız. Egzersiz şart. Haftada ortalama 5 km koşu yapılması gerekiyor. Alkol tüketimi olmamalı, aile öykünüze sahip olup ona göre hekimlerden destek alınması gerekiyor.