Televizyonlarda ve sosyal medyada yaşlı bir Haleplinin feryadı herkesin yüreğini dağlamakta. İki elini yana açan ve ağlayarak dünyaya seslenen bu yaşlı Halepli, “Allah’ını seven yok mu? Biz açlıktan ve susuzluktan ölüyoruz. Bombalar başımızın üzerinde. Müslümanlar nerede?” diyerek yardım çağrısında bulunuyor.
Ortadoğu ülkelerinde ve özellikle Müslüman ülkelerdeki mazlum kişilerin imdadına bizden başka duyarlı olan kalmadı maalesef. Türkiye mazlum Müslümanların sığınacağı tek kapı. Onlarda “Türkiye bize desteğini esirgemesin. Çünkü bizim Allah'tan ve Türkiye'den başka kimsemiz yoktur. Bize Türkiye'den yardım gelmezse başka kimseden gelmeyecektir. Yeterli yardım gelmezse vicdansız teröristler 3,5 milyon Türkmen'in canına kıyacak. Suriye'de Türkmen soykırımı yaşanabilir." Diyerek bir gerçeği dile getiriyor.
Halep ölüm-kalım savaşı veriyor. Rusya, İran, Irak, Hizbullah, YPG(PKK) güçler Halep’in üzerinde silindir gibi geçmektedir. Arapların büyük bir kısmı Halep'i terk etmiş durumda. Rus uçakları o yüzden "rahat". Ölecek Türk olunca bombaları daha bir rahat boşaltıyorlar.
Harabe hale gelmiş güzelim Halep şehrinde sokaklarda cesetler kokmaya başlamış. Halepliler canlarının derdine düşmüşler ve bir lokma ekmek ile bir yudum suya hasret kalmışlar. Üstüne üstlük bir de neredeyse her saat başı bombalanan şehir adeta terk edilmiş bir vaziyette.
2016 yılı başından bu yana Esed’in ve onun yardakçılarının zülmünden kaçan milyonlarca Suriyeli Türkiye’ye sığınmış durumda. Kaçamayanlar ise ne yapacaklarını bilemeden yardım çığlığı ile insanların vicdanına seslenmekte. Türkiye’nin koordinesinde sağlanan ateşkes ise saatler sonra delinerek Halep’e yine bomba yağdırıldı.
İnsan hakları değince mangalda kül bırakmayan Avrupa ülkeleri söz konusu Müslümanlar olunca kılını kıpırdatmıyor. O zaman bu mazlum Müslümanlara bizler sahip çıkacağız. Onların koruyucusu ve sığınacağı liman olacağız. Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. İnsan kardeşini aç, susuz ve aciz bırakmaz değil mi?