Unuttuğumuz değerler

Mustafa Ekmekcioğlu

Gelişen ve ilerleyen teknolojinin gölgesinde kalarak yaşamaya çalışan insanoğlu, yaşanan bu hengâmeler arasında bazı değerlerini de unutuyor maalesef. Şefkat, merhamet,acıma duygusu her insanda olması gereken duygular ama günümüzde artık bu gibi duyguları bir çok insan rafa kaldırmış durumda.

Merhamet rahmet kökünden gelir.Şefkat göstermek,acımak,af,lütuf,ve ihsanla muamele etmek gibi güzel anlamlara gelmektedir.Dışarıya bakıyoruz onlarca evsiz,kimsesiz gencimiz çocuğumuz var.Ellerinden tutulmak yerine hor görüldü,toplumdan dışlandı.Onların adı hep kimsesiz çocuklar  oldu .

Toplum her daim onları potansiyel suçlu olarak gördü. Muhtaç çocuklarımızla bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar çok az insanın iletişim halinde olduğunu söylemek istiyorum.Onlar bu ülkenin evladı,yarınımız dediğimiz geçlerimiz geleceğimiz. Bizler biraz daha vicdan ve merhamet sahibi olursak, yüreğimizde ki şefkati,Kaf dağının arkasına saklamayıp gün yüzüne çıkartırsak şefkat ağaçlarımızın meyvesini toplayacağız.

Günümüzde çağımızın en çok ihtiyaç duyduğu şey şefkat ve merhamet. Bu konuda önce ailede sonra okulda daha sonra da toplumda bir dirilişe ihtiyaç var. Kalbi açık olan şefkati ve merhameti de içinde barındırır elbette.Her şeyden önce İslam dininin bir bireye yaklaşımını incelediğimizde merhamet duygusunun ağır bastığını;sertliği,zulmü,kıyıcılığı hiçbir zaman benimsemediğini hem yazılı kaynaklardan hem de yapılan uygulamalardan anlamak mümkün.Onlar bu sokakların kimsesiz ve kimliksiz yurttaşı.Çocuklu ailelerin çocuklarına zarar gelmesinden korktuğu korkulu düş ve herkesin yaka silktiği kişi.Toplumca onlara kapılarımızı kapatmadan geleceğimizi kazanmanın derdinde olmalıyız ki geleceğimiz aydın olsun.

Sokak çocuklarına bir sokak kedisi gibi bakmamayı ne zaman öğrenirsek o zaman sokaklarımız daha güvenilir olacak ve yeni sorunlar doğmayıp huzurlu olarak yaşayacağız.Sokaklarda kendi halinde yaşayan, tiner çekerek onu bunu öldüren,kiminin parasını çalan,etrafa zarar veren çocuklarımızı topluma kazandırmak bize düşen insani ve asli görevlerden biridir.Devletimizin bu konudaki hassasiyeti kadar toplumsal duyarlılığın olması da bir o kadar önemlidir.

Hiçbir canlıya kapılarımızı kapatmayalım.Hele ki bu yeryüzünde kulluk vazifesi ile görevlendirilen Allah’ın yarattığı insan ise merhametimizi esirgemeden el uzatalım.Evlatlarımızın,geleceğimizin, yarınlarımızın elinden tutarak topluma kazandıralım hep beraber.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.