Televizyon kanalları arasında yaşanan reyting rekabeti dizilerde de yaşanmaya başladı. Televizyonlarda yayınlanan dizilerde de şiddet alabildiğine ön plana çıkmaya başladı. Artık en küçük dizilerde bile tabanca ve bıçak görmeye, şiddet içeren sahnelere şahit olmaya başladık.
En beğendiğimiz ve güvendiğimiz kanallarda bile yayınlanan dizilerde şiddet temaları ön plana çıkmaya başladı. Bütün dizilerde hep aynı tema.Öldürmeler, yaralamalar, meydan muharebesini andıran karşılıklı silahlı çatışmalar vb... Topluma kötü örnek olan; hiç bir öğreticilik yanı olmayan, aksine toplumsal huzursuzluğa, kavgaya, bunalıma kapı aralayan diziler...
Aile dizisi diye tanıtılan dizilerde bile aile yaşamının sadece kavga, iç huzursuzluk olduğu imajını veren diziler. Artık böyle diziler görmek insanları çileden çıkarmaktadır. Sevgiyi, saygıyı, aile içi dayanışmayı ve huzuru özler olduk.
Toplumsal yaşamın her alanda ki bütünlüğünü dikkate alarak dizi çekmek öyle kolay bir iş değil. Ama bu işe, önüne gelen soyununca ortaya konulan eserleri de görüyoruz. Çok gariptir ki, izleyeni var, hem de çok... Dizi saatleri kimilerince sabırsızlıkla bekleniyor. Günlük yaşamda diziler konuşuluyor.
Ama gör ki, kimi dizilerle aile içinde varmış gibi gösterilen stres, öfke, huzursuzluğun toplumsal yaşamımızdaki cinayetlerde hiç mi payı yok? Sanki bir cinayet nasıl işlenilir dersi veriliyor. Herkeste silah. Silah taşıma hevesi ya da zorunluluğu varmış gibi bir algı.
Böyle olunca da son yıllarda şimdiye değin görülmedik cinayetleri gazetelerde üzüntü ile okuyor, TV kanallarında izliyoruz. Acaba RTÜK, işlenen ve giderek de boyutlanan, toplumsal bir yara olan, sorun yaratan bu dizilerin kontrollerini yapıyor mu? Doğrusu merak ediyorum.