Suriye’deki Beşşar Esed rejimine bağlı askeri birliklerin Rus uçakları yardımıyla Türkmenlerle olan çatışmaları artarak devam ediyor. Bayır Bucak Türkmenleri öz yurtlarından sürülmek isteniyor.
Gün geçmiyor ki Türk’ün gözyaşı akmasın, yiğitlerin kanı vatan toprağını sulamasın. Milletimiz her geçen gün Haçlı ittifakının ve sözde demokrasi havarisi emperyalist düzenin yeni bir oyunu ile karşı karşıya geliyor.
Eli kanlı terör örgütü IŞİD’in saldırılarıyla Türkmenlerden boşaltılan Türk beldelerine sözde zafer naralarıyla veya koruma bahanesiyle Peşmergeler yerleştiriliyor. Türkiye’nin güneyini adeta kuşatmakla görevlendirilen sözde bölgesel yönetim başkanı özde çapulcu başı, yapmacık zaferlerine bir yenisini daha eklemek adına ezeli Türk toprağı Telafer’i emrindeki başıbozuklara hedef olarak gösteriyor.
Ne hikmetse tam da bu açıklamaların yapıldığı günlerde yine Peşmerge adlı bu katil sürüsü tarafından başka bir Türkmen beldesi olan Tuzhurmatu’da soydaşlarımız şehit ediliyor. Çeşitli bahanelerle yaratılan çatışma ortamında, türlü kurnazlıklarla Türkmenlerin evleri yerle yeksan ediliyor. İhtiyarı genci, çocuğu bebeği, erkeği kadını ayırt edilmeden sivil Türkmenler hedef alınarak Türk’ün kanı sebil gibi Fırat’ın sularına karışıyor.
Yine aynı olaylar sırasında dokuz soydaşımızın İmralı’dan kontrol edilen terör örgütü militanları tarafından kahpece şehit edilmesi oyunun büyüklüğünü ve Türkmen’e karşı olan kinin sebebini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Fransa için duygusal mesajlar yayınlayanlar Türkmeneli’ndeki katliamlar için bir kelime bile söylemiyor. Zira bunların gözleri Moskova, Tahran ve Pekin’de; kulakları Washington, Londra ve Paris’tedir. Tebriz’de, Urumçi’de ve Bahçesaray’da yaşanan dramı görememeleri, Türkmeneli’nden, Batı Trakya’dan ve Türkmen Dağı’ndan yakılan ağıtları duyamamaları bundandır. Bu lâl olan dilleri, taş kesen kalpleri Tuzhurmatu başta olmak üzere Türkmeneli’nde yaşanan drama karşı sessiz kalmamaya davet ediyoruz.