Türkiye beşik gibi sallanıyor
6.8 lik Elazığ depreminden sonra Manisa'nın Akhisar ilçesinde meydana gelen 4.8'lik deprem ile ülkemiz adeta beşik gibi sallanmakta. Güçlü fay hatlarının üzerine kurulan ülkemizde depremle birlikte yaşamayı da öğrenmeliyiz.
Bilindiği gibi Bina ve deprem yönetmeliğinin 1 Ocak 2019 itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Bu yönetmeliğe göre 2001 öncesi bina stoklarının Türkiye ve Konya genelinde tehlike arz etmektedir. Yapı denetiminin ve yapım aşamasının gerekli denetimi yapılmayan binalar insanları öldürebilir.
Önlemini alırsan sıkıntı olmaz. Bu nedenle zemin etütleri çok önemli. Doğal afet öldürmüyor, insan eliyle yaptığımız maddi yapılar öldürüyor. Hazırlıklı olmalıyız. Bu konuda her zaman söylüyoruz ve bıkmadan da söylemeye devam edeceğiz. Yönetimsel ve vatandaş bazında bilinçlenme de önemli. Bilim ışığında, akla uygun önlemler alınmalıdır. Çünkü bu şekilde hareket edilirse en zararla atlatılabilir.
Doğu Anadolu Fay üzerinde meydana gelen bu afet, bir kez daha yaşadığımız binaların sorgulanmasını gerektiriyor. Mühendislik hizmeti almamış yapıların doğal bir afette insan hayatını nasıl tehdit ettiğini bu depremde bir kere daha gördük maalesef.
Yerleşim alanlarının seçiminde aktif fayların ve bina yapılacak zeminlerin deprem anındaki davranışlarının bilinmesi hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle aktif fay hatları üzerinde bina yapılması önlenmeli, diğer alanlarda zemin özellikleri belirlenerek yapılacak yapılar, zeminlerin özellikleri dikkate alınarak projelendirilmelidir.
Depremsiz bir hayat dilemek ülkemizi jeolojik yapısı nedeniyle pek mümkün değildir. Depremin ne zaman nerede olacağı ile değil, deprem olduğunda ne kadar hazırız sorusu üzerinde yoğunlaşmak daha doğru olacaktır. Depreme hazırlık bireysel olarak başlar, önce ailede sonra mahallede, kasabada, şehirde ve ülkede hazır olmak anlamındadır.