2023 hedefine doğru emin ve kararlı adımlarla yürüyen Türkiye’nin önünü kesmek amacıyla ortak hareket eden içimizdeki ve dışımızdaki hainler, 15 Temmuz tarihinde başarısız bir hain girişimde bulundular.
Ancak Türk Milletinin sağduyusu ve vatan sevgisi karşısında başarısız olan hainler, şimdi de yeni tezgahların peşindeler. Kendilerini perde arkasında tutarak FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi taşeronlara bu işi verenler, onların başarısızlığı sonucu kendileri saldırıya geçtiler.
Türkiye’nin ilerlemesini ve yükselişini taşeron hainler tarafından durduramayan Avrupa ve haçlı zihniyeti, başarısızlığın ve yükselişi durduramamanın hırçınlığı ile Almanya’da, Hollanda’da ve Avusturya’da hainliklerine devam etmektedir.
Daha düne kadar Osmanlı karşısında el pençe divan duranlar, ezilmişliğin, başarısızlığın ve çekememezliğin hırçınlığı ile olmadık diplomatik ve insancıl skandallara imza atmaya çalışmaktalar.
Osmanlı’nın torunlarının yeniden dirilişini ve yükselişini hazmedemeyen haçlı zihniyetinin kalıntıları, 16 Nisan tarihindeki referandum öncesi ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Osmanlı karşısındaki ezikliklerini unutanlar, Osmanlı torunlarının yeniden dirilişini durdurmaya çalışıyorlar.
Dünyaya sözde demokrasi dersi veren Hollanda’nın diplomatik temayülleri hiçe sayarak Türkiye Cumhuriyetinin bir kadın bakanını saatlerce alıkoyması ve sonra da sınır dışı etmesinin başka bir izah tarzı yoktur.
Bu aslında Avrupa’nın ve Avrupa Birliği’nin çöküşüdür. Büyük umutlarla hayata geçirilen ama aslında haçlı zihniyetini dünyaya hakim kılmayı amaçlayan Avrupa Birliği’nin dağılmaya başlamasının bir göstergesidir.
Bir tüketim toplumu olarak gördüklerini ve kapılarında bekletmeye alıştıkları Türk Milletinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile şahlanışına engel olmak isteyenler, akla ve hayale gelmedik yollara baş vurmaktalar.
Ancak 16 Nisan tarihinde yapılacak referandumda her ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar, çeşitli olaylara da sebep olsalar çıkacak “evet” oyları ile Türkiye yeniden dirilişini ilan edecektir.