Yaklaşık dokuz gündür, Mevlana’nın 741. Vuslat Yılı Anma törenleri yapılmaktadır. Özellikle Konya dışından gelen ve yerli turist diye tabir ettiğimiz vatandaşlarımız, adeta sokakları doldurmaktadır.
Yerli turistlerin yanı sıra arada bir de olsa yabancı turistte görmek mümkün. Dün arkadaşlarımız Mevlana Müzesi etrafından birkaç Makedon gazeteci ile sohbet etme fırsatı buldular.
Balkanların bu sevimli ülkesinden gelen gazeteciler, ülkelerinde Konya’nın ve Mevlana’nın fazla tanıtılmadığını, şayet etkili bir tanıtım olsa daha çok insanın gelebileceği üzerinde durdular.
Aslında tanıtım olayı yıllardır kanayan bir yaramızdır. Bu konuda yetkililer her ne kadar tanıtım yapılıyor dese de, etkili bir tanıtım yapılmadığı ortada. Konya’da Mevlana Hazretlerinin yanı sıra Şemsi Tebrizi, Sadrettin Konevi, Ateşbaz Veli ve daha bir çok Mevlana ile çağdaş din büyüklerimiz var.
Bunların yanı sıra Karatay, İnce Minare, Arkeoloji, Etnoğrafya, Atatürk ve Koyunoğlu müzemizde var. Ayrıca Glistra, Sille, Zengibar, Eflatun Pınarı, Eşrefoğlu Camisi gibi dünyaya örnek gezilecek yerlerimizde var.
Makedon gazeteci dostlarımızın dediğine göre, Konya’ya gelen ve Mevlana’yı ziyaret eden yarı hacı olarak ülkelerinde takdir ediliyormuş. Biz ise deryanın içerisinde susuzluktan yanıyoruz, anlamak mümkün değil.