Suriye’de ve Irak’taki savaşların ardından yaklaşık 6 yıldır sokak ve caddelerimizde değişik insanlarla karşılaşmaya başladık. Sadece Konya’da değil ülkemizin neresine giderseniz gidin dili dilinize, kültürü kültürünüze benzemeyen ve bize yabancı yeni yüzlerle karşılaşmaya alıştık.
İç savaşlardan kaçan çoğu Suriyeli yaklaşık 3.5 milyon kişi ülkemizin dört bir yanına dağılmaya başlandı. Artık işyerinizdeki veya evinizin bulunduğu apartmanlardaki merdivenlerde değişik insanlarla karşılaşmak adeta olağan hale geldi.
Aslında bu insanların hiçbiri isteyerek buralara gelmedi. Ancak Katil Esad’ın zumlundan kaçan bu kişiler, zaman içerisinde Türk Güvenlik Güçlerinin bazı kesimleri Katil Esad ve PKK’lı teröristlerden temizlemesine rağmen geri dönmek gibi bir düşünceleri yoktur.
Ramazan bayramından önce olduğu gibi bir çoğu Suriye’ye gitmiş, bayram sonrasında da tekrar ülkemize geri dönmüşlerdir. Görünen o ki, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi ülkesine gidecek olan bu kişiler yine ülkemize geri dönecekler.
AB ve ABD ülkesinin üzerimize bıraktığı bu yükle yaşamaya alıştık gibi. Kimilerine göre mülteci, kimilerine göre sığınmacı diye adlandırılan bu kişiler, ülkemizde çalışmaya ve çeşitli işyerleri açmaya başlayarak geri dönmeyeceklerinin sinyalini yakmışlardır. Hatta yaklaşık 230 bin Suriyeli çocuk ülkemizde dünyaya geldi.
Ülkelerinden daha rahat bir şekilde yaşamlarını sürdüren mültecilere artık kalıcı gözüyle bakabiliriz. Çünkü Türk Devleti’nin kendilerine sağlamış olduğu bir çok ayrıcalık ile rahat bir yaşam sürdürmektedirler. Son açıklama ile 30 milyar dolar harcanan mülteciler adeta bir eli yağda bir eli balda yaşamaktadır.
Ülkemizde ucuz iş gücünün bir diğer adı olan Suriyeli işçiler konusu da ayrı bir dert. Maliyetleri düşrmek isteyen bazı kuruluşlar iş yerinde Suriyeli mültecileri çalıştırarak maliyetleri düşürmeye çalışmaktadır. Bakalım bu durum nereye ve ne kadar devam edecektir.