Yaklaşan 1 Kasım seçimleri öncesinde özellikle genç seçmenler sosyal medya üzerinden siyasi partileri ve milletvekili adaylarını tanımaya çalışıyor. Gazete ve televizyon reklamlarının yanı sıra internet üzerinden de siyasileri takip eden gençlerin çokluğu partileri de sosyal medya üzerinde çalışmaya zorluyor.
Özellikle son yıllarda internet ve sosyal medyanın ortaya çıkmasıyla siyasal katılımın ve oy kullanma sayısının artacağı düşünülse de bunun bazense tam aksi yaşanmaktadır. Gençler, sosyal medyanın çift taraflı bilgi akışı ve erişimi sağladığı için siyasetçilere önemli bir olanak sağladığını söylüyorlar.
Sosyal medyanın gelişen teknoloji ve internet kullanımı arasındaki ilişkisi, medyanın politikleşmesi sürecinde siyasal katılımı arttırırken, hızlı iletişimin getirdiği bilinç ve duyarlılık sosyal medya ile daha da önem kazanmış görünüyor.
Genç bir nüfusa sahip olan ülkemizde genç seçmenler, mitinglere katılmak yerine takip ettikleri ya da benimsedikleri siyasi partilerin hareketlerini sosyal medya üzerinden takip ediyor. Bu hem seçmen hem de siyasal parti ya da siyasetçi için daha az emek ve daha az maliyet anlamına geliyor.
Sosyal medyanın seçimlere etkisinin olmadığını söylemek yanlış olacaktır. Sosyal medyanın etkili ve yeterli kullanıldığında diğer faktörlerle birlikte seçimi etkileyecektir. Zaten ülkemizde her siyasinin ya da siyasi partinin bir sosyal medya hesabı var. Yalnızca gençler değil tüm insanlar siyasi konularda etkilenmeyi büyük oranda yakın çevresinden yaşıyor. Doğal olarak sosyal medyada bu çevrenin yaptığı paylaşımlar seçmen davranışlarını etkiliyor.