Sosyal medya çılgınlığı

Mustafa Ekmekcioğlu

Günümüzde sosyal medya çılgınlığı adeta tehlikeli bir virüs gibi günden güne artarak ilerlemektedir. Ellerindeki akıllı telefonla ilgilenmekten ne çocuklarla ilgileniliyor, ne de dost ve arkadaşlarla.

Bir lokantaya gidiyorsunuz herkesin ellerinde birer akıllı telefon ve herkes kendi halinde telefonla meşgul olmakta. Ne bir sohbet, ne de birkaç kelam laf var ortada. Üstüne üstlük garson yemekleri getirdiğinde de bir telaş başlıyor ki sormayın gitsin. Herkes masanın üstünü çekme telaşında.

Herkes soysallığını ispat etmek istercesine yediklerinin ve içtiklerinin resmini çekerek sosyal medyada paylaşmakta. Daha besmele bile çekmeden masa üstünün çekilen fotoğrafı sosyal medyada paylaşılıyor. Bunları yiyen var mı yok mu diye kimse düşünmüyor.

Biz “komşusu açken tok olan bizden değildir” hadisi ile büyümüş Müslüman bir toplum olarak bu hallere nasıl düştük? Nerede bizim hassasiyetlerimiz, duygularımız, nerede bizim arkadaşlığımız, dostluğumuz, misafirperverliğimiz, komşuluk haklarımız. Bizim için paylaşmak bölüşmekti. Bizim için paylaşmak artması için sevgiyi paylaşmaktı, bizim için paylaşmak azalması için acıyı paylaşmaktı, üzüntüyü, kederi paylaşmaktı.

Bazıları çöp kutusunda yemek toplarken, bazıları soğan ekmek ile karnını doyururken bizlerin adeta kuş sütü eksik masaların fotoğraflarını çekip sosyal medyada yayınlanması ne kadar ahlakidir? Karnımızın doyduğu ancak gözümüzün doymadığı bu günlere nasıl geldik?

Evimizde pişen yemeğin kokusu çıktı diye komşularımızla paylaşırken şimdi bu hale nasıl geldik? Resimde olsa, bu yemeği görüp yutkunacak ya da hayatında o sofrayı hiç görmemiş o kadar aç insanlar varken hiç düşünmeden yaptığımız bu davranış bizleri sosyal yapmaz, aksine asosyal ve duygusuz  yapar.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.