Ak yürekli insanlardı,
Kara kömürü çıkarmak için
Toprağın altına girdiler,
Giriş o giriş,
Bir çoğu güneşi göremez oldu.
Yürekler yandı,
Ciğerler kavruldu.
Soma, kömürün vatanıydı,
İş, emek ve özgürlüğün
Doruklara uçtuğu kentti.
Şimdi maden şehitleri uçuşuyor semalarında.
Bir kez daha öldüler ekmek için,
Bir kez daha öldüler ihmaller sonucu.
Yine protokol doldurdu maden alanını,
Yine yapılacak, edilecek dediler,
Ama ne anaların ağlaması kesildi,
Ne de eşlerin,
Çocuklar ayrı bir ağıt yapmaktalar artık.
Soma mahzun, Soma üzgün.
Sağ olarak girdikleri toprak altından
Cansız bedenleri çıktı birden.
Kömür ocaklarında tanıştılar ölüm denen şeyle.
*****
Ateş her zaman olduğu gibi
Düştüğü yeri yakmakta her zaman.
Soma yanıyor,
Ülke yanıyor.
Evlatlar, eşler analar yanıyor,
Kara kömürün karalığı sarmış etrafı,
Yürekler durmadan yanıyor.
Gözyaşları bile değiştiremedi kaderlerini.
Bir umut diyerek bekliyorlar hala,
Maden ocaklarının önünde
Sessiz ama bir o kadarda kızgın.
Çünkü yürekler cızz etmiş durumda.
Dedik ya
Ateş düştüğü yeri yakmakta.
*****
Artık söz bitti Soma’da
Hüzün akmakta sokaklarında
Ölüm kokuyor sokaklarında
Yollarda tabutlar boy boy
Aralarında 15 yaşından tutunda
45 yaşına kadar yüzlercesi var.
*****
Artık bir şeyler yapılmalı,
İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı,
Denetimler yapılmalı,
İş güvenlikleri sağlanmalı,
Yeni şehitler,
Yeni acılar yaşanmasın diye.