31 Mart mahalli idareler seçimi öncesinde aynı zamanda bir çok değişimi de beraberinde yaşıyoruz. Siyasilerin değiştiği gibi, seçim öncesi çalışmalarda değişime uğradı. Artık gürültülü, bol müzikli seçim otobüslerini yollarda görmüyoruz.
2019 yılı siyasetçi modeli de oldukça değişime uğramış görünüyor. Artık eskiden pek konuşulmayan renk, duruş, konuşma üslubu, iletişim kuralları, giyim tarzı, telefon mesajları, billboardlar, mega boardlar, light boardlar, duvar ve araç giydirmeleri, sosyal medya, dijital medya bunların alt kavramları ve uygulamaları büyük önem taşımaktadır.
Mahalli seçimler öncesinde belediye başkan adayları temkinli, seçmen ise çok seçici bir duruma gelmiştir. Dijital ortamın ve internetin yaygınlaşması ile çok önceki söylemleriniz, bir köy kahvesinde bile olsa yaptığınız hatalı, çelişkili söylemleriniz anında tespit ediliyor ve sizi size tekzip ettiriyorlar.
Artık siyasi parti temsilcileri en ücra bir mekanda, ‘Oh basın mensubu da yok’ diye rahat rahat yaptığınız konuşma 10 dakika sonra karşınıza sorun olarak çıkabiliyor. Çünkü hemen herkesin elinde akıllı telefonlar ve hemen herkes birer gönüllü muhabir.
24 Haziran seçimleri ile başlayan ittifaklar dönemi 31 Mart mahalli seçimleri ile devam ediyor. Ağırlıklı olarak Millet ittifakı ile Cumhur ittifakı arasında geçtiği görünen mücadele aslında ekonomik krizin varlığının hissedilmesiyle çok daha renkli bir hal almaktadır.
Siyasette ve siyasette yaşanan bu büyük değişim, mutlaka sandıklara da yansıyacaktır.Seçmen dijital, görsel ve yazılı basında yer alan söylem ve demeçlere bakarak oyunu kullanacaktır. Siyasiler ne kadar seçmenin ayağına kadar gider ve ne kadar kendisini iyi anlatırsa kazanan kendisi olacaktır.