Siyasetin dili ve siyasetci
Özellikle 24 Haziran seçimleri öncesinde ve sonrasında olmak üzere zaman zaman siyasiler arasında sert tartışmalar, atışmalar oldu ve olmaya da devam edecek. Fakat son zamanlarda bu tartışmaların dozu arttı, halkı kutuplaştırmaya başladı. Fikri kendiyle aynı olmayanı düşman görecek seviyeye çıktı.
Siyaset istesek de istemesek de hayatlarımızın tam ortasında olacak. Ama iktidar ve muhalafet arasında başlayan bu tartışmalar belli görüşleri destekleyenlerce de tartışma konusu haline getirildiğinde, kavgalar sokağa taşındığında iş çirkinleşerek daha büyük sorunlara yol açabilir hale geliyor.
Siyasetçilerin ağzından çıkan her kelime, toplumda hitap ettikleri kesimlerin eylemlerine yön veriyor. Siyasetçiler elbette birbirlerinin tutum ve davranışlarını eleştirebilirler, hatta eleştirmeliler de ama yanlış gördüğü şey konusunda baskıcı olmak ve olanı aşağılamak yerine, yapıcı olmalılar. Hakaret etmemeli, düşmanca bir tavır takınmamalılar diye düşünüyorum.
Ülkemiz içerde ve dışarıda zorlu bir süreçten geçerken siyasetin tepesindekilerin arasında yaşanan bu gerginlikler gerilimi arttırmaktadır ve süreci olumlu etkiler nitelikte değildir.
Tartışmalar yalnızca birbirine düşen iki kesim ortaya çıkarmaktadır. Kesimlerin karşılıklı düşmanca bir üslup kullanmaları, nefret söylemlerinde bulunmaları kesimlerin birbirini anlamaktan ne kadar uzak olduğunun bir göstergesidir. Öyle ki karşılıklı bağrışırken ne sesini duyurabilirsin, ne de söyleneni duyabilirsin.
Bu tartışmalar arasında artık televizyon izlemek, sosyal medyada dolaşmak hiç kimsenin içinden gelmiyor. Siyasiler arasında yapıcı tek bir eleştiri bile yok, kimin neye kızgın olduğunu anlamıyorsun ortada olan tek şey öfke. Had aşıp, hakaretler etmek eleştirmek değildir, siyaset hiç değil. Ama bu üslubu belirleyen en önemli etken siyasetçilerimizin dili argo kelimelerle dolu hakaretler mecliste kullanıldıkça sokaktakine kızmak, onu suçlamak doğru olmaz.
Bu yüzden siyasetçilerin kelimeleri seçerken daha dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. Kavganın, kötü sözün, dışlamanın hiçbirimize bir faydası olmayacağını, aksine düzenimizi, huzurumuzu olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Bizler birlikte kardeşçe, birbirimizin fikirlerine saygı duyarak, anlayarak, güzelce anlatarak yaşadıkça hiçbir kuvvetin bizi huzursuz edemeyeceğini biliyorum. Bu yüzden siyasetin dilinin, üslubunun ve tavrının değişmesini diliyorum.