AK Parti, 12 yılı aşkın bir süredir iktidarda kalıp ülkeyi yönetmektedir. Türkiye’yi yöneten siyasal iktidar anlayışına karşı muhalefet olanların ise söyleyecek fazla bir sözü yoktur.
Aslında muhalefet olan partilerin kararsızlıkları ve çoğu zaman anlaşılmaz tutumları, muhalefet olarak iktidarın ekmeğine yağ sürmektedir.
Şimdi sorarım size, mevcut iktidarın yaptıklarını kötüleyerek, “ekonomi elden gidiyor, yargı bağımsızlığı batıyor, ülke bölünüyor vs.” gibi söylemlerle muhalefet yapılabilir mi? Aslında muhalefet böyle davranarak ve söylemler vererek biraz da kendini rahatlatıyor.
Aslında muhalefetin görevi söylemden çok kendi projelerini anlatmaktan geçiyor. Hem zaten insana sormazlar mı? Ekonomi batıyorsa, sen bu battı dediğin ekonomiyi nasıl düzeltirsin? Bununla ilgili proje ve planların nedir?
Sen bunları anlatmak yerine sadece iktidarın her yaptığına “hayır” dersen. Kusura bakma ama iktidarı güçlendirmiş olursun. Zaten şimdi yapılan da o değil mi?
Aslında siyasal muhalefet farklı bir anlayışla yapılmalıdır. Öncelikle, rakiplerinin bölüneceği, siyasetlerinin çökeceği, birbirlerine düşüp dağılacağı beklentileri üzerine siyasal muhalefet inşa edilemez. Başarılı siyasal muhalefet, rakiplerinin bölüneceği, dağılacağı, güçsüzleşeceği, üzerine değil kendi siyasal anlayışının başarılı olacağı iddiasıyla hareket etmelidir.
Hele de siyasal iktidarın başarılı olduğu algısının var olduğu ya da yaratıldığı bir ortamda, sürekli felaket haberciliğine soyunmak suretiyle iktidar olmayı beklemek en kolayından hayalciliktir.
Bugün adeta kanıksanan“İktidar alternatifinin yokluğu” söyleminin özünde; muhalefetin olmaması değil siyasal muhalefetin kararsız ve anlaşılmaz tavırları yatmaktadır.