16 Nisan tarihinde yapılacak olan Anayasa referandumuna yaklaşık on günlük bir süre kaldı. Anayasa değişikliğinin oylanacağı referandumda nedense Anayasa’nın değişecek on sekiz maddesinden daha çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tartışılır hale geldi.
16 Nisan’da yapılacak olan referandumda “evet” çıkarsa mevcut hükümetin yerini Cumhurbaşkanlığı Sistemi alacak, “hayır” çıkarsa eski durum devam edecektir. Halk oylamasında, “Evet” çoğunluğu sağlanırsa 2019 yılından itibaren yeni yönetim şekli yürürlüğe girecektir.
“Hayır” cephesi tarafından yapılan referandum çalışmalarında ve propagandalarında nedense
getirilmek istenen yeni sistemden ziyade daha çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığı tartışılıyor. Erdoğan yönetiminde, Türkiye´nin demokrasiden uzaklaşacağı ve parlamentonun devre dışı kalacağı ifade ediliyor.
Ancak bu tür propaganda yapanların geçmiş 14 seneye bir baktıkları zaman, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde ülkemize çağ atlatan reform nitelikli değişimlere bakıldığında böyle bir endişenin yersiz olduğu çok kolay anlaşılır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, demokrasi ve insan hakları konusunda pek çok dünya liderinden fersah fersah öndedir. 16 Nisan’da yapılacak olan Anayasa referandumunda “evet” çıkması halinde ülkemizin rahat bir nefes alacağı, taşların yerine oturacağı da bir gerçektir.
İçerde ve dışarıda Türkiye’nin tökezlemesini bekleyenlerin eline bu fırsatı vermemek için “evet” kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Sandıktan “evet” oyunun fazla çıkması halinde yepyeni bir yönetim şekli ve gücüyle Türkiye birkaç adım öne fırlayacaktır.
Mazlum ülkelerin ve başı önünde Müslüman milletlerin umudu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,milletinden alacağı güçle, çalışmalarını daha bir hızlandırarak yıllardır kanayan yüreklere merhem olacağı kesindir.