Geçtiğimiz hafta sonu ÖSYM tarihinin en kalabalık KPSS sınavı yapıldı. Yaklaşık 3.5 milyon kişi iş sahibi olmak için bu sınavda ter döktüler. Özellikle hain FETÖ terör örgütü yandaşlarının devlet dairesinden ayıklanmasının ardından devlet kapısını umut olarak görenlerin girdiği bu sınavda amaç, belli bir puan alarak devlette işe girmek. Ancak sadece puan almak yetmeyecek kişiler ayrıca bir de mülakat sınavlarında ter dökecekler.
KPSS sınavının heyecanını tam üzerimizden atamadan şimdide TEOG sınavları geldi. Daha iyi bir lisede öğretim görmek isteyen ilkokul 8. sınıf öğrencilerinin gireceği TEOG sınavları 23-24 Kasım tarihlerinde yapılacak. İlkokula başladığından bu yana bu sınava hazırlanan öğrenciler, bu iki günde ellerinden gelen her şeyi yapacaklar.
23-24 Kasım tarihlerinde yapılacak olan TEOG sınavına hazırlanan öğrencileri büyük bir heyecan sarmaya başladı. Sadece öğrencileri mi? Velileri de aynı heyecanı yüreklerinde hissetmektedir. Velileri bu kadar heyecanlı ve tedirgin olunca, sınava girecek öğrencilerin halini düşünmek bile istemiyorum.
Nasıl ki KPSS sınavına giren kişiler çevrelerine ve ailelerine mahçup olmamak için ter döktülerse, TEOG sınavına girecek olan öğrencilerde de aynı ruh hali yansımaktadır. Ailelerine karşı mahçup olmamak, iyi bir lisede eğitim görmek adına var güçleriyle çalışmaktalar.İyi bir lise kazanmaları halinde rahatlayacaklar mı? Hayır. Çünkü zorlu bir lise eğitimi ve ardından üniversite sınavı bu gençleri beklemektedir.
Üniversiteyi kazananlar rahat olacaklar mı? İşte buna da hayır derim. Çünkü üniversite bitirmek iş bulmak için yeterli değildir. Okudukları okuldaki eğitimi desteklemek adına çeşitli kurslara ve eğitim programlarına katılarak sertifika almamalrı onların işini kolaylaştıracaktır.
Ama sonunda yine bir başka KPSS ve hemen ardından mülakat sınavları yine onları beklemektedir. Yazımın başında da belirttiğim gibi adeta sınavlar ülkesi haline geldik. Zaten hayatta bir sınav değil mi dediğinizi duyar gibiyim.