Yaklaşan yerel seçimler öncesinde seçim çalışmaları da devam etmektedir. Bu gün sizler için birkaç seçim fıkrası hazırladım. Umarım hoşunuza gider ve yüzünüzde tatlı bir gülümseme olur.
ORAYI DA SULAR BASMIŞ
Seçimi kazanıp parlamentoya giren milletvekiline arkadaşları soruyorlar.
" Sık sık Avrupa'ya gidiyorsun, Roma'yı gördün mü ? "
" Gördüm. "
" Nasıl bir yer ? "
" Her yeri yıkık ,yanık..."
" Peki Venedik nasıl bir yer ?"
" Orayı da sular basmış."
HEP TERSİNE GİDERDİ
Adayın biri Zara ilçesi yakınlarında Kızılırmak'tan geçerken suya düşmüş.
Koşup parti başkanına haber vermişler.
" Bizim aday mı ? "
" Bilmiyoruz, adaylardan biri. "
" Akıntıya doğru mu gidiyordu, tersine mi ? "
" Akıntıya doğru. "
" Bizim aday olamaz. Bizimki hep tersine giderdi. "
SANDALYE YETER, BİRAZDA MASA
Seçim sonuçları belli oldukça genel merkeze telgraf çekiyorlar:
"Beş sandalye aldık"
"On sandalye daha aldık."
Seçim sonuçları belli oldukça sandalye sayısı da artıyor.
"Elli aldık, altmış aldık, yüz aldık."
Parti sekreteri sandalyenin milletvekili anlamına geldiğini bilmiyor, yanıt
veriyor:
"Partiye bu kadar sandalye yeter, biraz da masa alın..."
SMOKİN NASIL GİYİLİR ?
Seçimlerden sonra balo veriliyor. Her milletvekili smokinli gelecek.
Bakıyorlar ki yeniler gün batmadan smokinlerini giymişler. Başkan,
smokinle dolaşanlara çıkışıyor.
" Gün batmadan smokin giyilmez . "
" Neden giyilmez ? "
" Adet öyledir de ondan. "
Yeni milletvekili orta da dolaşan smokinlileri gösteriyor :
" Gün batmadan giyilmez de bunlar neden giymişler ? "
" Onlar giyer, onlar garson. "
BEN İSMET PAŞA'NIN MİLLETVEKİLİYİM
Seçmenlerde bir adet vardır, İşleri için başkente geldiklerinde çat kapı,
milletvekillerinin evlerine gelirler. Sabah sabah, durmadan bir şey isterler.
Gene milletvekillerinden kontenjandan gelme birinin kapısı sabah
karanlığında çalınır. Hanımı kapıyı açar.
" Ne var "
" Beyi görmek istiyoruz."
" Bey uyuyor "
" Uyandırın "
" Uyandıramam "
" Biz de bir daha oy vermeyiz, o da milletvekili olamaz."
Kapı ardında bu sözleri duyan milletvekilinin tepesi atar.
" Defolun şuradan, der, ben sizin değil İsmet Paşa'nın milletvekiliyim."