Mübarek ramazan ayını bütün güzelliği, bereketi ve yardımlaşma duygusuyla doyasıya yaşıyoruz. On bir ayın sultanı olarak adlandırılan mübarek ramazan ayı aynı zamanda kardeşlik, dayanışma, yardımlaşma ve birlikte olma ayıdır da.
Özellikle hali vakti yerinde olan yardımsever vatandaşlar paylaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilendiği ramazan ayında ayrıca ihtiyaç sahipleri için ramazan yardım kolileri hazırlatmakta ve dağıtmaktadır.
Güzel ve anlamlı olan bu hareketin bazı mahzurlu tarafları da bulunmaktadır. Bir kere 30 liradan başlayıp 200 liraya kadar çıkan ramazan kolilerinin içeriğine çok iyi bakmalıdır. İhtiyaç sahibi vatandaşa 'Küçük de olsa bir katkı olur' umuduyla yapılan bu yardımlardan alan vatandaşlarında hoşnut olması lazımdır.
Bir kere zaten yokluktan dolayı yılın belli bir günü makarna ve bulgur ile karnını doyuran vatandaş, kendisine verilen kolide de makarna ve bulguru gördü mü morali bozuluyor. Sonra alış veriş merkezlerinin de uyanıklığı ile ramazan kolisi ucuz ve kalitesi düşük ürünlerle dolu oluyor.
Ramazan kolisi yerine ihtiyaç sahiplerine hediye çeki verilmesi daha çok amacına uygun olacaktır. Bir kere vatandaş on bir ay hasretini çektiği ve de canının istediği bir şeyi alacaktır. Veya eşinin, çocuklarının çok istediği bir şeyi alma mutluluğunu yaşayacaktır.
Hediye çeki her konuda ramazan kolilerinden daha makbul olacaktır. Hem alan el veren eli görmeyecek. Hem de gerçek anlamda bir yardım olacaktır. Bu konuya özen gösterilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.
İhtiyaç sahiplerine verilmesi düşünülen hediye çeklerinde yerel markalardan birine ait olması herkesin en büyük isteğidir. Hem ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacı görülürken hem de yerel markalara katkıda bulunulmuş olmaktadır. Bilmem siz nasıl düşünüyorsunuz?