Oruç tutan Bektaşi’nin biri pek fena susamış.
Vakit geçirmek için kırda giderken bakmış gürül gürül akan bir çeşme...
Adeta kendinden geçmiş bir halde ağzını dayayıp lıkır lıkır içmeye başlamış.
Bu sırada oradan geçen biri görüp:
-Aman erenler ne yaptın?Oruç gitti, diye seslenmiş.
Bektaşi, ağzının iki yanından süzülen sular bağrına doğru inerken cevap vermiş:
-Oruç gitti, ama fakire de can geldi!
“””””””””
Dursun Temel'e sormuş
- Uşağum oruç`lu oruç`lu kaç hamsi yiyepilursun? Temal
- 100 tane demiş. Dursun
- Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş.
Bu espri Temel'in çok hoşuna gitmiş.
Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş
- Uşağum oruç`lu oruç`lu kaç hamsi yiyepilursun ? Cemal
- 50 demiş.
-Ha uşağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum demiş.
“”””””””””””””””””””””””””””
Tilki çok acıkmış.ormanda giderken bir ağaçta büyük,güzel bir biftek.Hemen ağacın yanına gider,bakar ki bifteğin yanında bir bomba.Eğer bifteği almaya çalışan bombanın patlamasıyla ölür.Tilki hiç ölmeye meraklı değilmiş.Hemen bir çare düşünürken,oradan bir kurt gelir.Tilkiye sorar:
-Tilki o ağaçta bir biftek var.Sen niye almıyorsun?der.Tilki:
-Yok sağol ben oruçluyum der.fırsattan yaralanmak isteyen kurt, bombayı görmeyerek
hemen ağaca atlar ve bombanın patlamasıyla kurt bi tarafa biftek bi tarafa uçar.Bifteği gören tilki hemen yemeye başlar.Kurt zar zor kafasını kaldırır ve:
-Hani oruçluydun hain tilki?.der.
-Tilki de ordan top atıldı duymadın mı?der.
“”””””””””””””””””””””
Adamın biri her gün hanımını zorlayarak sahura kaldırıyor yemek hazırlatıp sahur yiyormuş sonrada orucu.bir gün beş gün bu böyle sürerken
-kadın artık dayanamamış ve ;
Ula herif sende hiç vicdan yok mu orucu tutmuyorsun bana zorla sahur hazırlatıyorsun demiş
-Adam ;oruç farz.sahur yemek sünnet değil mi diye sormuş
Kadın;evet demiş
-Adam;e hanım farzı yapmıyorsak sünneti demi yapmayalım demiş
“””””””””””””””””””””
Çömlek hesabı
Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atar, Hoca. Bir avuç taş doldurur çömleğin içine Hoca'nın yaramaz oğlu, muziplik olsun diye.
Bir zaman sonra arkadaşları: "Bugün Ramazan'ın kaçı acaba? diye sorarlar Hoca'ya. Hoca'da: "Şimdi eve gider öğrenirim. Biraz sabredin." der ve evinin yolunu tutar.
Çömleği boşaltır; bir sayar, iki sayar... Taşların yüz yirmi beş tane olduğunu görür. Şaşkın bir halde döner arkadaşlarının yanına Hoca. "Arkadaşlar, bugün, Ramazan'ın kırk beşi" der.
Hoca'nın bu cevabına gülüşürler arkadaşları. Aralarından biri:
"Aman Hocam, bir ay otuz gündür. Hiç Ramazan'ın kırk beşi olur mu?" diye itiraz eder.
Hoca, biraz şaşkınlık biraz da kızgın bir ifadeyle: "Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün Ramazan'ın yüz yirmi beşi!"der.