Oruç ibadeti arınma, temizlenme, sabır ve kendine hakim olma ayıdır. Rabbimiz ibadetin temelinde insana kazandırmak istediği bir takım değerler var. O nedenle Müslümanların, Ramazan ayına ve Müslüman’a yakışmayan ve oruç ibadetiyle bağdaşmayan bir takım yanlış davranışlar içine girmemeleri gerekir.
Sahurlara kadar kahvelerde oyun oynayarak, çoluk çocuğumuzdan uzakta yanlış işler yaparak akşama kadar helalinden oruç tutmanın bir anlamı yok. Nasıl ki akşama kadar helal olan gıdalardan uzak durarak orucumuzu tutuyorsak, en iyisi haramlardan da oruçlu olmak lazım.
Günah işlerden de oruçlu olmak lazım.
Ramazan ayı vesilesiyle zor durumda olan insanlarımıza dualarımızı eksik etmeyelim. Diyanet İşleri Başkanlığımız da bu nedenle bu Ramazan’ın temasını ‘gelin gönüller yapalım bu Ramazan her zaman’ şeklinde belirledi. Ramazan vesilesiyle kırılan gönülleri, orada zorda olan insanların yaralarının sarılması noktasında önemli bir fırsat.
Dualarımızla, maddi ve manevi yardımlarımızla zorda olan Müslümanlara destek olmak durumundayız. Ülkemizde Suriye, Irak ve çeşitli yerlerden mülteciler var. Onların da bizim yardımımıza desteğimize ihtiyacı var. Güler yüzlerimize ihtiyaçları var. Ramazan ayı aynı zamanda bir yardımlaşma ayı. Fitre, zekat, sadakalarımızla onlara da Ramazan ayının o güzel havasını teneffüs etmelerini sağlamak gerekir. Müslüman oruç sayesinde hem Allah’ın nimetlerinin kadrini bilecek hem de bir tas çorbaya muhtaç insanların halini anlamak konusunda önemli bir ibadettir
Ramazan ayı geldiğinde kapılarımızda veya sokaklarda maalesef İslam’ın tasvip etmediği bir Müslüman’a yakışmayan bir takım istismarcılar oluyor. Bunlara dikkat etmek lazım. ‘Ben vereyim de nereye giderse gitsin, benden çıksın da ne olursa olsun’ değil de yardımın yerini bulma noktasında da bir hassasiyetin oluşması lazım. Halini arz edemeyen, derdini anlatamayan, kendi yokluklarıyla boğuşan insanları bulup buluşturmak bize düşen görevdir.