Gelişen teknolojiyle birlikte insanlarımızın şikayet ettikleri konularda arttı. Günümüzde artık herkes bir şeylerden şikayet etmekte. Şikayet etmeyi ne kadar iyi biliyorsak, çözüm yolları konusunda o kadarda iyi değiliz.
Eğitimden sağlığa, sosyal hayattan ekonomiye kadar her konuda şikayet ve sızlanmalarda bulunuyoruz. Sistemlerin problemlerini görüyor, bunları eleştiriyor ve düzelmesi gerektiğinden bahsediyoruz. Hükümetlerin bu konularda tedbir almasını istiyoruz.
Bizim gibi düşünenlerinde tespit ve eleştirilerini duyunca onlara hak veriyor ve düşüncelerimizde yalnız olmadığımızı anlıyoruz. Şikâyet ettiğimiz konuların çareleri nedir? Bunlara nasıl çare buluruz? Bütün bunlar konusunda da bir şey bilmiyoruz.
Çoğu zaman çarenin ne olduğu konusunda da görüş ve öneriler ileriye sürülüyor. Eğitim sistemi düzeltilmeli. Yöneticiler dürüst olmalı. Adam kayırmadan vazgeçilmesi lâzım, Devletin imkan ve kaynakları israf ve talan edilmemeli. Yolsuzluk yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Günümüzde artık herkes elini taşın altına koymalı, şikayet ettiği konuları nasıl bertaraf edeceğini iyi düşünmelidir. Hayatımızdaki yanlışlar düzeltilmeli, Yanlışların doğruya dönmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Aslında her şeyi devletten beklemek de çok akıllıca değildir. Bize lazım olan hangi hastalık için hangi ilacı ve tedaviyi ne şekilde uygulanacağını bilmenin ötesinde bu ilacı ve tedaviyi uygulamaktır. Yani aksiyon, amel, iş, icraat ve çalışmadır. “insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır! “ denilmiyor mu?
Öyleyse çarem ferden ve toplum olarak kendi kendimizi düzeltmektir. Kainatta kendi kusurunu düzeltme imkan, irade ve görevi verilen tek mahluk insandır. Cansız varlıklar ve hayvanatın düzenlenmesi işini de insan üstlenmiştir.Yani kimse göklerden veya yerden birilerinin gelip de bizim kusurlarımızı yanlışlıklarımızı düzeltmesini beklemeyelim.
Herkes kendi kusurlarını düzeltsin ve eksikliklerini tamamlasın. Bunun yolu çok çalışmaktan geçer. Çalışmak, sabırlı olmak, uzun zaman harcamak, ilim, tefekkür ve amel gerekir. Tembel, sabırsız, hazır yiyici, başkasının emeğini sömüren, menfaatine düşkün ve ahlaken düşük insanlar akılsız olurlar. Böyleleri kendi kendilerini düzeltme yeteneğinden de mahrumdurlar.
Yani gerçekten düzelmek istersek düzelebiliriz. Tek yapmamız gereken şey Allah (CC) ve Resulüne itaat etmektir. Sen yaratıcıya isyan edersen işlerinin ve ahvalinin düzelmesini nasıl bekleyebilirsin? Bizim ferden ve toplum olarak kötü alışkanlıklarımız vardır. Bunlardan vazgeçmeden işler düzelmez. yalancılık, dolandırıcılık, mal, makam ve mevki hırsı, adam kayırmak , dalkavukluk ve menfaatperestlikten vazgeçmeden, bu putları kırmadan Allah (CC) ın rızasını kazanamayız, işlerimiz düzelmez.